Balıkesir-Sındırgı depremi üzerinde uzman analizleri ve olası sonuçlar; riskler, etkiler ve hazırlık önerileriyle kapsamlı bir inceleme.

AFAD verilerine göre Balıkesir ilinin Sındırgı ilçesinde saat 21.20’da 9.64 kilometre derinlikte 4.9 büyüklüğünde bir deprem kaydedildi. Güneydeki faylarda artan sarsıntılar devam ederken uzmanlar bu depremin Sındırgı’daki ilk depremin artçısı mı, yoksa farklı bir dinamiğin sonucu mu olduğuna dair yorumlar paylaşıyor.
Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, bölgede yer alan dağlar boyunca uzanan faylarda ardışık kırılmalar olduğunu belirterek, şu anki verilerin güneye doğru ilerleyen bir kırılma hatında bir dizi deprem olduğunu gösterdiğini ifade etti. “İlk depremden sonra ikinci bir 6’lık deprem ve ardından 5’lik bir deprem oldu. Hepsi aynı fay düzleminde oluşuyor; Sındırgı’nın güneyinde daha etkili sarsıntılar görülebilir.” dedi. Üstün vurgu ise şu oldu: “DEPREMLERİN HEPSİ AYNI FAY DÜZLEMİNDE OLUYOR.”
Üşümezsoy ayrıca Sındırgı’nın batısındaki alanlarda kırılmanın farklı bir fay üzerinde olabileceğini ve bu, depremi artçı olmaktan çıkarabilir. Depremin güneye ya da doğuya doğru ilerleyen bir düzlemdeki boşlukta meydana geldiğini ve tüm hareketin bölgedeki fay sisteminin etkileşimiyle gerçekleştiğini ifade etti.
Simav örneğiyle benzer bir stres birikimi mevcut: Sıcak su baskısı fay üzerinde gerilimi artırırken, bölgede daha önce Simav’da yaşanan 5.9’luk deprem ve ardından gelen deprem fırtınası benzer bir dinamiği gösterdi. Bu bağlamda Sındırgı çevresinde büyük yırtılmaların henüz görülmediğini ancak çevresel kırıkların rahatlatıcı etkisi yaratabileceğini dile getirdi.
Gelenbe Fayı ve potansiyel risk hakkında Prof. Dr. Süleyman Pampal şunları kaydetti: 4.9’luk depremin Gelenbe Fayı’nı zorlayabileceğini, bölgedeki tüm sarsıntıların magmatik yapının etkisiyle ortaya çıktığını söyledi. Eğer Gelenbe Fayı kırılırsa, yakın bölgedeki Sındırgı, Akhisar ve Bigadiç çevresinde 6–6.5 büyüklüğünde bir deprem ihtimali bulunuyor. Bölgede yerleşim ve altyapı açısından dikkatli olunması gerektiğini vurguladı.
Sonuç olarak, bölgenin jeolojik yapısı nedeniyle sarsıntılar birbirini tetikleyebilir ancak şu an için büyük bir deprem riski için net bir kanıt bulunmuyor. Yetkililer teyakkuzda olmaya devam ederken, halkın güvenliğini ön planda tutan bilgilendirmeler sürüyor.