Bakan Memişoğlu, Aile Hekimliği ve MHRS ile ilk basamak dönüşümünün etik ve etkili uygulanışını vurguluyor; hayata geçirilmesi için yeni vizyon.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu toplantısında Bakan Memişoğlu, 2026 yılı bütçe görüşmeleri kapsamında milletvekillerinin sorularını yanıtladı. Koruyucu sağlık hizmetlerini güçlendirmek amacıyla aile hekimliği sisteminde gerçekleştirilen kapsamlı değişiklikleri anlatarak, reçetelerdeki antibiyotik, ağrı kesici ve mide koruyucu ilaç payını akılcı kullanıma yönlendirdiklerini vurguladı.
Raporlar ve reçetelerin kapsamını genişleten uygulamalarla aile hekimlerinin yaklaşık 1859 ilacı yazabilir hale geldiğini belirten Memişoğlu, Koruyan Sağlık modelini politika eksenine aldıklarını ifade etti. Kronik hastalık ve kanser taramalarını düzenli olarak teşvik eden regülasyonlar sayesinde obezite, kardiyovasküler hastalıklar, diyabet ve hipertansiyon gibi rahatsızlıkların tarama sonuçlarında önemli artışlar elde edildi.
Bir yıl içinde toplam 105 milyon tarama ve izlem faaliyeti yürüttüklerini söyleyen Memişoğlu, tarama ve takip programlarını genişletmeye devam edeceklerini belirtti. Aile hekimlerinin yetkileriyle ilgili eleştirilere karşılık olarak, kentte birinci basamak ve hastaneler arasındaki entegrasyonun güçlendirildiğini ve aile hekimlerinin hastalarını tarama sonrası gerekli görüldüğünde üst basamak sağlık kuruluşlarına yönlendirmesinin gelir kaybına yol açmadığını vurguladı.
Bakan, aile hekimlerinin kendi kayıtlı vatandaşları için uygun gördükleri uzman hekimlerden randevu alabileceklerini ifade ederken, MHRS içinde ayrı bir kontenjanın bulunduğunu ve bugün bile birçok hastanın randevu alabildiğini belirtti. Ayrıca 1000 Aile Sağlığı Merkezi (ASM) ile 100 Sağlıklı Hayat Merkezi (SHM) hedefleri doğrultusunda sayının sırasıyla 278 ASM ve 23 SHM, inşaata devam eden 370 ASM ve 52 SHM ile ilerlediğini açıkladı.
Sigara bıraktırma hizmetlerinde önemli bir artış kaydedildiğini söyleyen Memişoğlu, son bir yıl içinde 478 yeni sigara bırakma polikliniği açtıklarını, mobil poliklinikler ve tele-tıp uygulamalarıyla erişimi artırdıklarını belirtti. Ücretsiz olarak sunulan ilaçlarla 2025 yılında yaklaşık 92 bin vatandaş tedavi başlarken, şu ana kadar 1,5 milyonun üzerinde vatandaş bu tedavilere dahil edildi ve 2026’da da çeşitlilik artırılarak hizmet sürdürülmesi planlandı. ULUSAL TARAMA PROGRAMLARINA SMA’YI DA EKLEDİK şeklinde eklediği notla SMA tarama programının ücretsiz olarak uygulanmaya devam ettiğini belirtti; SMA ve DMD gibi nadir hastalıklar için TÜSEB çalışmalarının sürdüğünü ve ilgili tedavilerin devlet bütçesiyle karşılandığını ifade etti.
MHRS Sisteminde Günlük Ortalama 1,7 Milyon Randevu başlığı altında MHRS’nin 2011’den bu yana toplam 2 milyar 430 milyon randevu verdiğini ve günlük ortalama 1,7 milyon kişinin randevu aldığını vurguladı. Yoğunlukların dönemsel olarak arttığını ancak şu anda önemli ölçüde azaldığını, 79 branşın 72’sine aynı gün randevu verilebildiğini belirtti. Randevu talebinin yüksek olduğu branşlarda poliklinik sayısını artırdıklarını ve mesai kaydırma uygulamalarını yaygınlaştırdıklarını da sözlerine ekledi.
Kamu-Özel İşbirliği (KÖİ) Modeli ile şehir hastanelerinin finansmanı ve yapımı konularına değinen Memişoğlu, bu modelin devlete maliyet baskısı oluşturmadan yatırımları hızla hayata geçirmeyi amaçladığını vurguladı. Şehir hastanelerinin sahibi ve yönetiminin Sağlık Bakanlığı’na ait olduğunu, özel sektör katkısının inşaat ve altyapı ile sınırlı kaldığını belirtti. Ödemelerin, kullanım ve hizmet bedeli kalemlerinden oluştuğunu ve bu ödemelerin bütçeyi büyütmediğini ifade etti.
Raporlama döneminde yurt dışına giden hekim sayısının 412 olduğunu, geçmiş yıllarda yurt dışına giden 249 hekimin bu yıl Türkiye’ye dönerek sağlık sistemine katıldığını paylaştı. 2024 yılında 15 bin 382 hekimin tıp fakültelerinden mezun olduğunu belirtti. Sonuç olarak görüşmeler, Sağlık Bakanlığı ile beraber Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu ile Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı bütçelerini kapsayan onay süreciyle tamamlandı.