Bakan Kacır, Türkiye’nin sanayi ve teknoloji vizyonu hakkında önemli ve çarpıcı açıklamalarda bulundu. Detaylar için haberi okuyun.
Boğaziçi Üniversitesi tarafından düzenlenen ve 2025 yılında gerçekleştirilen “Finans Zirvesi” kapsamında gerçekleşen konuşmasında, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Kacır, dünyanın şu anda çok yönlü ve derin dönüşüm süreçlerinden geçtiğine dikkat çekti. Bu dönüşümün hız kazandığı, ekonomik ve teknolojik alanlarda köklü değişikliklerin yaşandığı ortamda, Türkiye’nin de stratejik adımlar atmaya devam ettiğini belirtti.
Kacır, küresel ticarette liberal politikaların yerini, korunmaya dayalı ekonomik yaklaşımların aldığını vurgulayarak, “Üretim ve teknoloji alanında stratejik özerklik, ulusal egemenliğin temel taşlarından biri olmaya devam ediyor. Yerli üretim hamlesimizle güvenilir ve dost ülkelerden tedarik anlayışını benimsiyoruz.” şeklinde görüşlerini paylaştı.
Kacır, artan küresel kutuplaşma ve belirsizlik ortamında teknolojinin giderek jeopolitik bir güç ve etki aracı haline geldiğine vurgu yaptı. Bu süreçte, Türkiye’nin teknolojik gelişmelere yaptığı yatırımların önemine dikkat çekerek, stratejik özerklik ve güçlü teknolojik altyapı oluşturmanın hayati önemde olduğunu belirtti.
Sanayide çalışan sayısının 3,9 milyondan 6,7 milyona yükseldiğine değinen Kacır, “Gelişmiş sanayi altyapımız, esnek üretim imkanlarımız ve lojistik avantajlarımız sayesinde küresel pazarlarda büyük bir rekabet üstünlüğü sağladık. Yıllık ürün ihracatımız, 36 milyar dolardan 265 milyar dolara çıkarak, Cumhuriyet tarihimizin en yüksek seviyelerine ulaştı. Türkiye, Çin’den sonra en fazla ürün çeşidini rekabetçi fiyatlarla en geniş coğrafyalara ihraç eden ikinci ülke konumuna yükseldi.”
Kacır, yapılan yüksek AR-GE yatırımlarının ve teknoloji geliştirmedeki başarıların ülkenin kalkınma yolculuğunda temel taşlar olduğunu belirterek, “2002 yılında 10 milyar dolar olan orta-yüksek ve yüksek teknolojili ürün ihracatımız, geçen yıl 101 milyar dolara ulaşarak 10 kat artış gösterdi. Bu da bizim geliştirdiğimiz teknolojilerin ve inovasyon altyapımızın geldiği noktayı açıkça gösteriyor.”
Kacır, AR-GE ve inovasyon ekosistemine yapılan yatırımlar sayesinde yüksek teknolojili sektörlerin sanayi üretiminde ön plana çıktığını ve bu alandaki gelişmelerin sürdüğünü belirtti. “Özel sektörün AR-GE ve tasarım merkezlerindeki araştırmacı ve mühendis sayısı, yüksek katma değerli üretim anlayışını güçlendirmektedir. Yatırımlarımızın milli gelir içindeki payı, gelişmiş ülkeler seviyesine ulaşmıştır.”
Kacır, dijital ve çevresel dönüşüm alanındaki çalışmalara da değinerek, “Uzun vadeli ve bütüncül yatırımlar ile dijitalleşmeyi hızlandırırken, yeşil dönüşüm destekleriyle sürdürülebilir kalkınmayı hedefliyoruz. Bu kapsamda, yeni programlar ve finansman mekanizmaları ile sanayimizin yeşil teknolojilere geçişini kolaylaştırıyoruz.”
Kacır, Türkiye’nin uluslararası finans kuruluşlarıyla yaptığı kapsamlı işbirliklerine vurgu yaparak, Dijital Avrupa Programı ve diğer projelerle sanayicilerin Avrupa Birliği çağrılarına katılımını teşvik ettiklerini söyledi. “Bugüne kadar 68 kurumumuz toplam 14 milyon avroluk fon erişimi sağladı. Bu sayede, yüksek teknolojili projelerin finansmanı ve teknik desteği konusunda önemli bir adım attık.”
Kacır, Yatırım Taahhütlü Avans Kredisi Programı ve HİT-30 Yüksek Teknoloji Yatırım Programı gibi projelerle, yüksek teknolojili yatırımların hız kazanmasını ve ülkenin cari açığını azaltmayı hedeflediklerini belirtti. “Mart ayı itibarıyla açıklanan 9,3 milyar dolarlık 19 yeni yatırım tamamlandığında, 20 binden fazla nitelikli istihdam oluşacak ve yıllık 12,4 milyar dolar cari denge katkısı sağlayacaktır.”
Kacır, Cumhurbaşkanı’nın öncülüğünde açıklanan 2030 Sanayi ve Teknoloji Stratejisi ile yüksek teknoloji ve kritik alanlarda büyük ilerlemeler hedeflediklerini belirtti. “Bu stratejik yol haritası ile, Türkiye’yi yüksek teknolojili ürünlerin üretiminde lider ülkeler arasına taşıma vizyonumuzu gerçekleştirerek, sürdürülebilir ve güçlü bir ekonomik yapıya ulaşmayı amaçlıyoruz.”
Kacır, küresel ticaret savaşlarının yeni fırsat kapıları açtığını ve bu süreçte riskleri minimize etmek için yoğun çalışmalar yürüttüklerini vurguladı. “Fiyat istikrarını temel alan ekonomik politikalarımızla, enflasyonla mücadele ederek, uzun vadeli ve sağlıklı büyüme hedefliyoruz. Bu yaklaşımla, sanayicilerimizin uluslararası rekabet gücünü artırmayı sürdüreceğiz.”
Kacır, KOSGEB Kapasite Geliştirme Destek Programı ve diğer teşvik mekanizmalarıyla, KOBİ’lerin finansmana erişimini kolaylaştırmaya devam ettiklerini belirterek, “İlk başvuru döneminde 877 işletmeye 19,5 milyar liralık yatırım desteği sağladık. Şimdi ise, 36 aya kadar vadeli ve geri ödemesiz finansman desteği ile girişimcilerimizin yanında olmaya devam ediyoruz.”
Kacır, Türkiye’nin genç ve dinamik nüfusu, gelişmiş sanayi altyapısı ve yüksek teknoloji geliştirme kapasitesiyle, küresel arenada yükselişini sürdüreceğine inanç belirtti. “Hedefimiz, 2030’a kadar 100 bin teknoloji girişimi kurmak ve bu girişimlerin toplam değerini 100 milyar dolara çıkarmaktır.”
Kacır, girişimcilik ekosistemine uluslararası sermaye çekmek amacıyla, devlet destekli fonların ve sektör bazlı girişim sermayesi fonlarının yaygınlaştırılacağını duyurdu. “Büyük ölçekli işletmelerin bu fonlara katılımını teşvik ederek, inovatif çözümleri ekonomiye entegre edeceğiz ve sürdürülebilir büyümeyi destekleyeceğiz.”
Konuşmasının sonunda, Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Naci İnci tarafından kendisine hediye takdim edildi ve vizyoner adımlarla Türkiye’nin yüksek teknolojili üretimde öncü olmaya devam edeceği mesajı verildi.