Bağış için saçı kesildi mi? İstanbul kuaföründeki iskalama ve hukuki süreçte tüm gelişmeler, sorumluluk ve sonuçlar kısa özetle.
İstanbul’da özel bir hastanede onkoloji hemşiresi olarak görev yapan Sedanur Yılmaz Arı, nöbet sonrası saçlarını kestirmek için mahalle kuaförüne gitti. Gür olan saçlarının taranmasını ve daha rahat görünmesini talep eden Arı, ara makas kullanılması konusunda anlaşmaya vardı. Ancak iş ilerlerken, kuaförün “Kanserli çocuklara bağış yapıyorum” sözleri dikkat çekti. Arı, kesilen parçaların bağış için kullanılması talebinde bulundu; buna karşılık bazı parçaların çöpe gideceğini öğrendiğinde hayli şaşırdı ve durumu tek tek tartıştı.
Arı, bu süreçte saçlarının fotoğrafını çekerek olası bir kanıt elde etmeye çalıştı. İnceleme sonucunda bağışın kabul edilmediğini ve işlemin bu şekilde gerçekleştirildiğini görünce kuaföre tekrar gitti ve saçlarını geri alma kararı aldı. Kendisiyle birlikte olayın hassas olduğunu vurgulayarak, işletme sahibi hakkında suç duyurusunda bulundu. Keşke düzgün ara makas atsaydim, kanserli çocuklara bağış yapıyorum ifadesiyle başlayan konuşması, yaşananları özetler nitelikteydi.
Saçlarımın neden ve nasıl kesildiğini ayrıntılı olarak anlatan Arı, işlemin jilet veya ustura ile yapıldığına dair şüphelerini dile getirdi. Saçlarının kökünden büyük ölçüde kayıp yaşandığını belirten Arı, üst kısmın kısa kaldığını ve alt bölgelerin de zarar gördüğünü ifade etti. Bu durum karşısında ses kaydı almak zorunda kaldığını ve sürecin kamuya açık bir tartışmaya dönmesini istemediğini söyledi.
Resmi süreci başlatma kararı almasının ardında, kimsenin “Bağış” adı altında kandırılmaması gerektiği kanısının yattığını vurguladı. Olayı öğrendiğinde Lösemili Çocuklar Sağlık ve Eğitim Vakfı (LÖSEV) ile yaptığı görüşmede bağışın enfeksiyon riski nedeniyle kabul edilmediğini öğrendiğini aktardı. Kuaförle yaşanan iletişimin ardından konuyu kuaför odası ve ilgili meslek kuruluşlarıyla paylaşan Arı, sürecin adil ve şeffaf yürütülmesini talep etti.
Görüntülediğimiz süreç, bağış yaparken gerçek uygulamanın nasıl olması gerektiğini sorgulatıyor ifadesiyle Kuaför Yeliz Yılmaz’ın açıklamaları da bu konudaki farklı bakış açılarını yansıtıyor. Yılmaz, geçmişte LÖSEV’e yapılan bağışların nasıl organize edildiğini ve bu yılki projelerin kendi odalarının kapsamı dışında kaldığını belirtti. Bağış için kullanılan saçların kesim yöntemi ve boyutu konusunda dikkat çekici açıklamalar yapan kuaför, bu süreçte dipten kesimin söz konusu olmadığını ve işlemin görüntüyle bağış amacı arasındaki farkı vurguladı. Görüntüde izlediğimiz gibi bir kesim yapmıyoruz mesajıyla durumun ayrıntılarını netleştirmeye çalıştı.
Arı ayrıca sosyal medyada konuyu paylaşarak sürecin yayılmasının istenmeyen sonuçlar doğurabileceğini ifade etti. Saçlarının geri verilme süreciyle ilgili olarak attığı adımlar ve ses kaydıyla kendini koruma çabası, hukuki ve toplumsal boyutlarda dikkat çekti. Kuaförler odasının desteğini aldığını söyleyen Arı, bu deneyimin benzer durumlarda farkındalık yaratması gerektiğini belirtti.