Ay’ın uzak yüzünü ve iç yapısını keşfedin: yüzeyin ötesine uzanan bilimsel bir inceleme ve merak uyandıran sırlar.
Ay’ın gördüğümüz yakın yüzü ile asla bakamadığımız uzak yüzü arasındaki farklar uzun zamandır merak konusunu oluşturuyor. Bilim insanları ve araştırmalar bu farkların sadece yüzeyde sınırlı olmayabileceğini, Ay’ın derinliklerine dek uzanan izler taşıdığını öne sürüyor. Nature Geoscience’ta yayımlanan yeni bir çalışma, uzak yüzün iç yapısının yakın yüze göre daha soğuk olabileceğini gösteriyor.
Chang’e-6 misyonuyla toplanan kaya örneklerinin analizi, yaklaşık 2.8 milyar yıl önce lavlardan oluşmuş taşların kristalleştiği sıcaklığın yaklaşık 1.100°C olduğunu ortaya koyuyor. Bu değer, yakın yüzeyden elde edilen örneklerdeki sıcaklıktan yaklaşık 100°C daha düşük. Bilim insanları bu farkın, uzak yüzdeki radyoaktif elementlerin (uranyum, toryum, potasyum gibi) daha az bulunmasına bağlı olabileceğini düşünüyorlar.
Bu farklılığın kökenleri hakkında çeşitli senaryolar öne sürülüyor: Ay’ın erken dönemlerinde meydana gelen büyük bir çarpışma, ya da Ay’ın küçük bir uyduyla birleşmesi gibi olaylar, uzak yüzün iç kısmını soğuk tutmuş olabilir. Bir diğer olasılık ise Dünya’nın güçlü kütleçekiminin yakın yüzün derinliklerini daha sıcak tutmuş olmasıdır.
Geçmişten gelen jeolojik göstergeler de bu tabloyu destekliyor. Örneğin yakın yüzün yaklaşık üçte biri Maria adı verilen koyu düzlüklerle kaplıyken, uzak yüzde bu oran yalnızca %1 civarında. NASA’nın GRAIL göreviyle elde edilen veriler, uzak yüzün kabuğunun ortalama 20 km daha kalın olduğunu gösteriyor.
Bu bulgular, Ay’ın ve dolayısıyla Dünya’nın oluşum hikâyesini anlamaya katkı sağlıyor. İnsanlık, yaklaşık 4.5 milyar yıl önce Mars büyüklüğündeki bir gök cisminin Dünya’ya çarpmasıyla oluştuğu kabul edilen bu cüce gezegenin uydusu olan Ay’ın iki yüzü arasındaki uçurumun, tahmin edilenden çok daha derin olduğunu kabul etmek zorunda kalıyor.
Araştırmacılar şu an yanıtladıkları konular üzerinden daha ileri sorularla karşı karşıya kalıyorlar; ancak şu kesin ki Ay’ın iki yüzü arasındaki farklar, sadece yüzeyin ötesine uzanan bir hikâyeyi işaret ediyor.