Ayder Yaylası’nda Selin Hasarı ve Oksijen Mücadelesi Veren Binlerce Balık

Ahmet Açar, dün akşam teknesiyle balığa çıktıktan sonra liman açıklarında yaklaşık 100 metre ileride yüzen bir yabani domuz gördü ve bu anları cep telefonu ile kaydetti. Denize düşmüş olduğu tahmin edilen yaban domuzunun ardından olay yerinden ayrılmazken, hayvan bir müddet sonra kayboldu.

Rize’de sel felaketi sonrası Alabalık Tesisleri’nin havuzunda su hareketinin heyelan nedeniyle kesilmesi, oksijen seviyesinin düşmesine yol açtı. Ünlü Ayder Yaylası’ndaki havuzlarda yaşam mücadelesi veren binlerce balık, üç gün boyunca oksijen kıtlığıyla savaştı; su akışının yeniden sağlanmasıyla temiz suya ulaşmaya çalışan balıkların görüntüleri kameraya yansıdı. Doğal afetin etkisi altında kalan bölgede, suyun hareketlenmesiyle balıklar yeniden temiz suya yöneldi.

HABERİN ÖNEMLİ NOKTASI Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün Doğu Karadeniz için 19-21 Eylül tarihlerinde sarı kodlu uyarı yapmasıyla başlayan sağanak yağış, bölgede sel, taşkın ve heyelana yol açtı. Yollar çöktü, köprüler yıkıldı ve dere kenarındaki bungalovlar suya kapıldı. Kentte metrekareye düşen yağış miktarı 355 kilogram olarak kayda geçti ve Ayder Yaylası da afetten en çok etkilenen yerler arasına girdi.

BALIKLARIN ÖLDÜĞÜNÜ AÇIKLADI Ayder yolunun kapalı olması nedeniyle turistler helikopterle güvenli bölgelere tahliye edilirken, alabalık tesisinin havuzunda su hareketinin kesilmesi sonucunda binlerce balığın oksijensiz kaldığı ve çoğunun yaşamını yitirdiği belirlendi. Havuzlarda yeniden temiz su akışı sağlandığında balıklar, hayatta kalma çabasıyla temiz suya atlamaya çalıştı. Balıklar yükselen oksijen arayışında sürekli zıplayarak havuzdan akan temiz suya yöneldi.

İSİM Şahin Şahin, tesisin işletmecisi olarak balıkların bu zorlu süreçte mücadele verdiğini söyledi: “Balıklar üç gündür oksijensiz kaldılar. Sadece su verebildik; yaşam savaşı veriyorlar. Muhtemelen çoğu hayata dönmeyecek. Şu anda oksijen için atlıyor ve hareket ediyorlar; toparlanmaları çok zor. Allah bizi daha kötü afetlerden korusun.”

(Mehmet Can PEÇE-Cevahir TOPALOĞLU/DHA)