Ayasofya-i Kebir Camisi’nde ikinci etap restorasyon: Deprem güvenliği öncelikli yeniden yapılanma, kültür mirasına sağlamlık katar.

Ayasofya-i Kebir Camii’nin uzun yıllar ayakta kalan ve tarih boyunca üç kez tahrip edilip yeniden inşa edilen mirası, gelecek nesillere sağlam ve doğru şekilde aktarılmak üzere yürütülen çalışmaları sürdürüyor. Vakıflar Genel Müdürlüğü koordinasyonunda devam eden süreçte, deprem güvenliğine odaklanan ikinci etap restorasyon çalışmaları öncelikli hedef olarak belirlenmiştir.
Bu aşamada ana kubbenin dış yüzeyinde yer alan kurşun kaplamalar yenilenirken, mevsimsel etkilerden korunma ve iç mekanda mozaiklerin zarar görmesini engelleme amacıyla kubbenin geçici olarak çelik bir konstrüksiyonla kapatılmasına karar verildi. Bu karar, Bilim Heyeti ve Koruma Kurulu’nun onayıyla hayata geçiriliyor.
Çelik Konstrüksiyon ve İş Makinesi Kontrolleri Geçici çelik destek sistemi için 43,5 metre yüksekliğinde dört ana kolon uygulanması, ibadet alanını engellemeyecek şekilde cami içinde kurulacak. Bu kolonların ve sistemin güvenli bir şekilde taşınması için gerekli çelik malzeme taşıma süreçleri ve iş makinelerinin kullanımı için Batı yönünden sınırlı bir giriş yolu belirlendi.
Özel Zemin Platformu ile Koruma Bu süreçte gelen ve giden araçların zemin üzerinde oluşturduğu yükler dikkatle yönetiliyor; yaklaşık bir yıl süren hazırlıklar sonucunda oluşturulan özel platform, hareketleri kontrollü bir biçimde gerçekleştiriyor. Zeminle ilgili tüm sabit ve hareketli yükler için statik hesaplar yapıldı; zemin sınıfı testleri, zemin yükleme testleri ve georadar taramaları tamamlandı. Zeminin metrekare başına taşıdığı kapasite 25 ton olarak hesaplandı; koruma amacıyla bu değer 30 ton seviyesine çıkartıldı ve en büyük aracın 45 ton ağırlığında olduğu, fakat bu ağırlığın zemin üzerindeki etkisinin yalnızca %13 civarında olduğu belirlendi. Böylece özel zemin, gerekli yükleri güvenli bir şekilde taşıyacak şekilde tasarlandı.
Batı Avlusu ve Harim Bölümü İçin Hazırlıklar Batı avlusu girişinden harim bölümüne kadar olan güzergâhta prekastlar, ahşap elemanlar ve çelik platformlar yerleştirildi. Mermer zeminlerin korunması bu sayede sağlandı. Harimde mevcut mermer döşemeler belgelenerek kontrol edildi; iç mekanda georadar taraması ve zemin sınıfı testi uygulandı.
Tarihî Yapıya Zarar Yok İş makinelerinin hareket edeceği alanlarda çok katmanlı geçici döşeme sistemi kuruldu ve bu sayede zemine yük dağılımı kontrollü biçimde gerçekleştirildi. Buhar geçirgenliği sağlayan örtü, keçe, kum, 18 mm kontrapa, 10×10 cm ahşap karkaslar, aralarına yerleştirilen XPS levha ve ses yalıtımı için şilte ile en üst katmana baklava sac uygulanarak zemin tamamen korunuyor. Ayrıca egzoz dumanını engellemek için duman emici cihazlar kullanılıyor.
Yetkililer, yürütülen çalışmaların hiçbirinin tarihi yapıya zarar vermediğini, tüm uygulamaların uluslararası koruma ilkeleri, bilimsel raporlar ve uzman heyet kararlarıyla uyumlu biçimde gerçekleştirildiğini belirtti.