Ayak damarlarınıza dair şaşırtıcı uyarılar: Damar sistemiyle ilişkili püf noktalarını keşfedin.

Doç. Dr. Bayram, sıkça ihmal edilen bacak ağrılarının damar yoluyla başlayan sorunların erken işaretleri olabileceğine dikkat çekiyor. Ayak damarı tıkanıklığı gözlemlendiğinde tek bir bölgeyle sınırlı düşünülmemesi gerektiğini vurgulayarak, bu süreçlerin kalp ve beyin çevresindeki damarları da kapsayabileceğini belirtiyor. Bu bakış açısı, ayaktaki damar problemiyle karşılaşıldığında tüm damar sistemi için kapsamlı bir taramanın gerekliliğini anlatıyor.
Kalp ve şah damarlarının mutlaka kontrol edilmesi gerektiğini söyleyen Bayram, yaklaşımlarının bütünsel olduğunu ifade ediyor: bacakta tıkanıklık varsa kalp ve şah damarları da incelenir; kalp ya da şah damarında darlık varsa ayak damarları da taranır. Bu karşılıklı ilişki, hastalığın erken tanısı açısından kritik bir rol oynuyor.
Bir vaka üzerinden örnek veren konuşmacı, diyabetli bir hastanın görme sorunuyla göz hekimine başvurmasının ardından damar hastalığı olup olmadığına bakıldığını aktarıyor. Bacak damarlarındaki ciddi darlıklar nedeniyle kalp-damar taraması yapıldığında, minimal invaziv bypass için uygun olmayan seviyede darlıklar tespit edilmiş. Hasta, üç ana damarda yüzde 95’in üzerinde daralma ile karşı karşıya kalmış ve bu durum, bacak ağrısının bazen görmezden gelinmemesi gerektiğini gösteriyor.
“Diyabet riski sadece bu hastalıkla sınırlı değildir” diyen Bayram, diyabetin damar hastalıklarını tetikleyici önemli bir unsur olduğuna işaret ediyor. Ancak tıkanıklıkların diyabetli olanlar kadar olmayanlarda da görülebileceğini belirterek, ağrının kaynağının doğru analiz edilmesinin kritik olduğuna vurgu yapıyor.
Ağrı az hissedildiğinde geç başvuru riski taşıyan bazı hasta gruplarında sinir uçlarının etkilenmesi nedeniyle belirtiler yetersiz olabilir. Bu durumda hastalar geç mekanda başvurduğunda durum daha ileri aşamalara gidebilir. Diyabetli olmayanlarda bile bacak damar tıkanıklıkları görülebilir; bu nedenle ağrı artışı veya dinlenme halinde rahatlama olmaması gibi sinyaller dikkate alınmalıdır.
Efor kapasitesinin düşmesiyle kalp damarlarındaki darlıklar da belirti vermeyebilir. Ayak damarları açıksa kalp belirtileri daha erken kendini gösterebilirdi; bu yüzden hastalar yürüyüşte zorlanıyorsa veya merdiven çıkarken güçlük yaşıyorsa, kalp-damar sistemi açısından da kapsamlı bir değerlendirme gereklidir.
Ayak ağrısını hafife almak doğru değildir; özellikle yürümeyle artan ve dinlenince azalan ağrıların damar hastalıkları açısından değerlendirilmesi hayati önem taşır. Erken tanı, hem kalp krizi hem de inmeyle ilişkili riskleri azaltabileceğinden, şikayeti olan herkes kapsamlı damar tetkiklerine yönlendirilmelidir.