Ayağa kalkmayı başaran Nalan Erkoç’un iyileşme hikayesi ve ekip çalışmasının gücü: ilham veren başarıya giden yol.
Çorum’un Sungurlu ilçesinde yaşayan 53 yaşındaki Nalan Erkoç’a yaklaşık 14 yıl önce servikal kanser teşhisi konuldu. Bir çocuk annesi olan Erkoç, 2011 yılında başlayan tedavinin ardından sonrasında yaşadığı komplikasyonlar nedeniyle 8 yıl boyunca yürüyememe durumuyla karşı karşıya kaldı. Hastanelerde aldığı kötü haberler ve nefes kesen umut kırıkları, onun yaşamını adeta altüst etti. Ancak Hitit Üniversitesi Erol Olçok Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde başlayan tedavi süreciyle yeniden hareket edebilmenin sevincini yaşadı.
“Ayağa kalkmak mümkün değildi” denildiği bir dönemde bile pes etmeyen Erkoç, ayaklarını yeniden yürütmeyi başaran ekip sayesinde fizik tedaviye odaklandı. Zamanla oluşturulan tedavi planı ve motivasyonla adım adım ilerleyen süreçte, kendisini önce yürümeye sonra da tamamen yürüyebilir konuma getiren çalışmalar yürütüldü. İlk kez Erol Olçok Hastanesi’nde başlayan tedavi serüveni, Erkoç’a umut ışığı oldu.
Yaşadığı korkular ve umutsuzluk anlarını anlatan Erkoç, 2,5-3 aylık ömrünün kaldığı haberinin ardından bile pes etmediğini söylüyor. “Ümidimi kaybetmiştim, ama buraya geldiğimde yeniden umutlandım. Ayla hocam ve ekibiyle birlikte yürümeyi hedefledik ve bu süreç devam ediyor” diyor. Bir zamanlar eve gönderildiği günlerde bile pes etmeyip tedavi sürecine tutunması, yaşadığı duygusal dönüşümün en güçlü göstergelerinden biri.
“Hiçbir şey kalmadı” denilip eve gönderildiği anlar ise Erkoç’un psikolojik direncinin ne kadar yüksek olduğunu gösteriyor. Yaşadığı dönemde ailesinin desteğiyle ayakta durmaya çalışan kadın, tedavi sürecinde karşılaştığı zorluklara rağmen yeniden yürüyebilmek için mücadele etti. Evden çıkamadığı iki yıl boyunca yaşadığı endişeler, nihayetinde gördüğü tedavinin etkileriyle yerini güvenli bir yolculuğa bıraktı.
Hekimlerden gelen güven ve umut mesajı ile hastanede yürüyüş süreci devam ederken, Dr. Ayla Çağlıyan Türk ve ekibi hastayla uyum içinde çalışmanın önemine vurgu yapıyor. Hastaya nörolojik rehabilitasyon uygulanan program, omurilik yaralanması ve sinir sistemiyle ilgili diğer sorunlarda etkin sonuçlar veriyor. Ekip, doktorlar, fizyoterapistler, psikolog, rehabilitasyon hemşiresi, dil ve konuşma terapisti ile işUğraşı terapisini kapsayan geniş bir kadrodan oluşuyor. Bu multidisipliner yaklaşım sayesinde Erkoç’un tedavisi ilerliyor ve hedef, hastayı ev içinde Walker ile yürüyebilecek bir konuma getirmek olarak belirleniyor.
“Hastamız gibi mutlu oluyoruz” diyen sağlık ekibi, Erkoç’un ayağa kalkış sürecini destekleyen kapsamlı rehabilitasyon çalışmalarının önemini vurguluyor. İlk adımları atarken elde edilen ilerlemeler, hastanın amacına giden yolda ilerleme kaydetmesini sağlıyor. Ekip, süreci takip ederek hastanın ev içinde bağımsız hareket edebilmesi için çalışmaya devam ediyor.