Ata tohumlarıyla sürdürülebilir tarımın hikâyesi: Fatih Çolak’ın ders niteliğindeki yolculuğu ve gelecek nesillere ilham veren bilgiler.
Trabzon’da yaşayan Fatih Çolak, balkonunda sebze yetiştirirken hibrit tohumların verimini tatmin etmediğini fark ederek ata tohumlarını toplamaya başladı. Türkiye’nin farklı illerinden topladığı ata tohumlarını çoğaltarak sürdürülebilir bir üretime dönüştüren Çolak, dört yıl önce yaşadığı sağlık sorununun ardından doğal ve sağlıklı üretime daha fazla yöneltti. Çolak, ülkenin dört bir yanındaki çiftçilere ulaştırdığı tohumlarla pilot ekimler yapılmasını sağladı ve kimyasal kullanmadan da yüksek verim elde edilebileceğini gösterdi.
Trabzon’daki arazisinin bir bölümünde üretimine devam eden Çolak, elde ettiği ürünleri komşularıyla paylaşarak tohum döngüsünü canlı tuttu. Okullara ve çocuk esirgeme kurumlarına ücretsiz ata tohumları göndererek, tamamen kendi imkanlarıyla yürüttüğü çalışmalarla ülkenin dört bir yanına 150 binden fazla ata tohumunu ücretsiz olarak ulaştırdı. Hikayesinin başlangıcında, farklı yerlerden ata tohumu toplayıp yetiştirme kararı alması yatıyor; balkonunda başlayan süreç, zamanla toplumsal bir harekete dönüştü.
“Ata tohumu yetiştiriciliğine yıllar önce balkonumda başladım,” diyen Çolak, mahsulden elde ettiği tohumları gelecek döneme saklayıp eklediğinde verimin düşmesini gördüğünü aktarıyor. Hibrit tohumla karşılaştığında bu yaklaşımın kendisine uymadığını anladığını ve ata tohumuyla hareket etmek için araştırmalara yöneldiğini belirtiyor. Türkiye’nin çeşitli noktalarından topladığı tohumları üretip sürdürülebilirliğini sağladı. Yaklaşık dört yıl önce yaşadığı rahatsızlık, uzmanların tavsiyeleriyle sağlıklı beslenmenin önemini vurgulayan bir tetikleyici oldu. Çolak, “Bunu ben yapabiliyorsam, başkaları için de bir şeyler yapmak gerekiyor” diyerek harekete geçti.
“ALIN YİYİN ÇEKİRDEKLERİNİ BANA GETİRİN DİYORUM” ifadesiyle Türkiye’nin her köşesine 150 binden fazlasını ulaştırdığını belirten Çolak, toplumsal projelerle de fark yaratıyor. Çocuk esirgeme kurumları ve okullara tüm maliyetleri kendisi karşılayarak ata tohumlarını ulaştırıyor. 10 dönümlük arazisinden sadece 2 dönümünü verimli kullanırken komşularına karpuz ve kabak gibi ürünleri paylaşmaktan keyif alıyor. Çolak, “Alın yiyin çekirdeklerini bana getiriyorum” sözleriyle ata tohumlarının bereketini ve toprak verimliliğini vurguluyor. Bundan sonra en büyük hayali, ata tohumlarının tüm ülkeye yayılması ve Şanlıurfa’dan Konya’ya, Çukurova’ya kadar çiftçilerimizin sağlıklı, kimyasal kullanmadan daha verimli ekimler yapmasıdır. Bu çabalar, pilot bölgelerde elde edilen sonuçlarla destekleniyor; çiftler tarım kimyasalı kullanmadan maliyetleri düşürüp verimi artırıyor.