Aşkta hesap, kamuoyu ve cömertlik üzerine gelenekler, eşitlik ve modern dinamikleri derinlemesine incelenen kapsamlı bir bakış.

Günümüzde, yüksek eğitimli ve başarılı kadın sayısı artıyor; birçok kadın sevgide ve toplumsal hayatta kendi ayakları üzerinde duruyor. Aşkın varlığı ise daima bir duygudur ve flört etrafında sık sık tartışılan konulardan biri, ilk randevuda hesabı kimin ödeyeceğidir. Bazı görüşler erkelerin ödemesi gerektiğini savunurken bazıları eşitlikçi bir yaklaşımı benimsiyor. Ancak pek çok ilişki uzmanı, ilk hesabın ödenmesinin erkekten yana bir tutum olduğunu belirtiyor.
‘Parayla ilgili bir gösterge değildir’Erkeklerin hesabı ödemesi gerektiğini savunan görüşlerden biri olan Avustralyalı flört uzmanı Louanne Ward, Daily Mail’e şöyle konuştu: “İlk randevuda hesabı erkeklerin ödemesi gerektiğini düşünüyorum. Bu, para meselesi değil; nezaket ve centilmenlik göstergesidir. Karşı tarafı değer verip vermediğinle ilgilidir. Erkeklerin karakterini ölçen bir test olarak görmek gerekir. Geleneksel duygular dijital dünyadan daha yavaş değişse de, bu davranışlar sembolik olarak önemlidir. Parayı ne kadar olduğuna bakarak değil, karşı tarafa göstereceğin saygıyla alakalıdır.”
‘Sonrasında da kadınlar payına düşeni alır’Ward ayrıca modern hayatta kadınların da benzer biçimde katkıda bulunması gerektiğini vurguluyor: “Kadınlar da çalışıyor ve bu yüzden çiftler arasındaki giderlere katkı sağlamalılar. Gelir düzeyi aynı olan ilişkilerde denge ve kararlılık, aşkı destekleyen bir yatırım olarak görülmelidir. Karşı tarafın cömertliğini aramak, ilişkinin sağlıklı bir temel üzerine kurulmasına yardımcı olur.”
University of Chapman’ın ABD’deki bir araştırması, bazı durumlarda erkeklerin de kadınlardan ödeme beklediğini gösteriyor; bu bulgu, ilişkilerin dinamiklerinin tek bir modele bağlı olmadığını işaret ediyor.