Arda Yıldırım’ın mucizevi yaşam hikayesi ve uzmanların çalışmalarıyla ilham verici detaylar burada. Hayat yolculuğunu keşfedin!
18 aylıkken sulama havuzuna düşen ve yaklaşık 23 dakika boyunca oksijensiz kalan küçük Arda Yıldırım, ailesi tarafından hızla kurtarılmasının ardından alınan ilk tıbbi müdahalelerle sağlık kuruluşlarına sevk edildi. Yoğun bakım ünitesinde üç ay boyunca entübe edilen ve doktorlar tarafından “yaşam şansı %1” olarak öngörülen bu minik çocuk, gösterdiği direnç ve uygulanan özel tedavi yöntemleri sayesinde hayata tutundu.
Arda’ya hipotermi tedavisi uygulanırken, başı buzla sarıldı, yutma refleksi olmadığı için trakeostomi (boğazdan hava yolunun açılması) işlemi gerçekleştirildi. Şu an yedi yaşında olan ve yatağa bağımlı olsa da yaşam mücadelesini sürdüren Arda’nın bakımında uzmanlar ve aile büyük bir özveriyle çalışıyor. Sağlık Bakanlığı tarafından evde sağlık hizmetleri sağlanırken, Milli Eğitim Bakanlığı’nın da özel eğitim desteğiyle gelişimi destekleniyor.
Annesi Nazan Yıldırım, oğlunun şu anda makineye bağlı yaşadığını belirterek, “Haftanın yedi günü fizyoterapistimiz evimizde. Yoğun bir fizik tedavi programı uyguluyoruz. Sabahları ilaç ve mama veriyoruz. Günlerimiz bu tempoyla geçiyor. Engelli olsa da oğlum benim çocuğum ve onunla ilgilenmekten dolayı büyük bir sevgi ve sabırla hareket ediyorum” diye duygularını paylaştı.
Sağlık Bakanlığı’nın evde sağlık hizmeti ekibi, çocukların hastaneye gitmeden ev ortamında tıbbi ihtiyaçlarını karşılamaya devam ediyor. Bu hizmetler sayesinde, hastanede geçirilen zaman ve enfeksiyon riskleri azaltılıyor. Ayrıca, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından görevlendirilen öğretmenler, Arda ve benzeri çocuklara düzenli eğitim ve gelişim desteği sağlıyor. Öğretmenler, kitap okuma, duyu bütünleme çalışmaları ve çeşitli terapötik faaliyetlerle çocukların gelişimini destekliyor.
Dr. Songül Deniz Boybeyi, yaklaşık altı yıldır Arda’ya ve benzeri çocuklara hizmet verdiklerini belirterek, ‘‘Çocuk evde sağlık hizmetleri, 0-18 yaş arasındaki, yatağa bağımlı ve sürekli tıbbi bakım gerektiren hastalara yönelik özel bir sağlık alanıdır. Ankara’da Bilkent ve Etlik Şehir Hastanesi’nde bu hizmeti sunuyoruz. 400 civarında çocuk ve aileye düzenli ziyaretler gerçekleştiriyor, kan tetkikleri, pansumanlar ve tıbbi malzeme kullanımı gibi işlemleri evde yapıyoruz. Bu sayede hem hastaların konforunu arttırıyor hem de enfeksiyon risklerini en aza indiriyoruz’’ dedi.
Boybeyi, ‘‘Bu süreçte çocuklar ve aileleriyle güçlü bir bağ kuruyoruz. Onlar bizim ailemiz gibi oluyor. Ev ziyaretleri sırasında, çocukların hastaneye gitmeden, enfeksiyon riskinden korunmasını sağlıyoruz. Ayrıca, uzaktan görüntülü muayene imkanlarıyla, pandemi veya diğer engeller nedeniyle hastaları yakından takip ediyoruz. Bu bütüncül yaklaşım, hem çocukların yaşam kalitesini artırıyor hem de ailelerin yükünü hafifletiyor’’ ifadelerini kullandı.