Antalya’dan Kocaeli’ye Taşınan Ailenin Adalet Arayışı ve Yaşadığı Acılar

Antalya’da ikamet eden Salih Türk, 25 yıl önceki askerlik sırasında terör saldırısında sol kolunu ve sol gözünü kaybetti. Döndüğü şehirde tanıştığı Ebru Türk ile 2013 yılında evlenme kararı alan çiftin önceki evliliğinden birer çocuğu olan Ebru, 2014 yılında hamile kaldığını öğrendi ve bebeklerine Tuğra adını koyacaklarını heyecanla planladı.

BEBEĞİN KALBİ DURDUMuratpaşa’daki özel bir hastanede kontrollerine devam eden Ebru Türk, 6 Kasım 2015 için doğum günü olarak plan yapmıştı. Doğuma 5 gün kala ani bir kötüleşme yaşayan kadın, kontrol edilmesine rağmen eve dönmesine izin verildi. Şeker hastalığı için enjeksiyon yapılarak eve gönderildi. Ancak doğuma bir gün kala bebeğin kalbinin durduğu bildirildi ve genç anne büyük bir üzüntü yaşadı.

10 YIL SÜREN DAVAÇift, doktor ve hastane hakkında ihmallerin bulunduğunu iddia ederek hukuk mücadelesi başlattı. Mahkeme süreci sonunda doktor ve hastaneye ceza verilmezken, 10 yıl süren manevi tazminat davası sonuçlandı ve çift 800 bin lira tazminat kazandı. Yaşananlar nedeniyle Kocaeli’ne taşınan aile, Antalya’daki bebeğin mezarını ziyaret ederek acısını paylaştı.

ÇOCUĞUM OLMAYACAKSalih Türk, davanın 10 yıl sürdüğünü hatırlatarak, doğumdan bir gün önce bebeğin ölüsünün teslim edildiğini ve tazminat kararını kazandıklarını söyledi. Ancak belge iptali davasında ilerleme kaydedemediklerini ifade etti. 45 yaşına geldim; artık çocuğum olmayacak ve soy bağımızı sürdürmek için bir evlat yok dedi. Bu olayın ailesi için ne kadar zor olduğunu anlattı.

HAYALLERİMİZİ YIKTILAR25 yıldır bu acıyı taşıdığını belirten Türk, vatan için verdiği mücadele karşısında evlat acısının çok daha ağır geldiğini ifade etti. Parkta gördüğü çocukların aile sevgisini özlediğini söyleyerek hayallerinin yıkıldığını dile getirdi.

DAHA GENÇSİN DOĞURURSUNEbru Türk ise hamilelik sürecini güzel geçirdiğini, 38 haftaya kadar hiçbir sorun olmadığını söyledi. Şeker hastalığı nedeniyle kontrollerini aksatmadığını belirten Ebru, doğum gününe bir gün kala yaşanan olayı anlattı. Doğum için gün vermelerine 1 gün kala fenalaştığını, acil serviste tedavi gördüğünü ve doktorun doğumun 6 Kasım’da olacağını söylemesiyle evine gönderildiğini belirtti. Ancak bebeğin kalp atışının o gün durduğunu ve oğlunu kaybettiğini ifade etti. Yaşadığı travmayı ve kendi sağlık süreçlerini paylaştı.

DOKTORLAR CEZA ALMADIOğlunun mezarı başında sık sık bulunduklarını söyleyen Ebru Türk, 30 yıl önce yaşanan şehir değiştirme kararını ve ardından gelen zor süreçleri paylaştı. Dört tüp bebek ve üç kez aşılama denemesi yapmalarına rağmen çocuk sahibi olamamanın acısını taşıdı. Doktor ve hastanenin cezalandırılması amacıyla açılan dava sonuçlanmış olsa da otopsi sonrası hiçbir ceza alınmadı ve tazminat davasının sonuçları beklenen bir belirsizlikte kaldı. Yaşananların izlerinin içlerinde sarsıntı bıraktığına dikkat çekti.

İÇİMİN ACISI GEÇMİYORYaşadıkları süreci hâlâ içlerinde taşıdıklarını ifade eden Salih ve Ebru Türk, doktor hatalarıyla ilgili görgü tanıklarının olduğunu ancak davanın ilerleyemediğini belirtti. Bebeğin ölümüne yol açan temeldeki sebep olarak gösterilen tedavinin etkileriyle yaşamayı sürdürüyorlar. Oğullarını toprağa verdiği günde ve her kasım ayında acıları yeniden yaşadıklarını ifade ettiler.