Antalya’da 1,5 yıldır kayıp Muhammet Akan için ailesinin umudu ve talepleri, gerçekler ve dayanışma.
Kaybının üzerinden yaklaşık 18 ay geçen 26 yaşındaki Muhammet Akan için ailesi Karadenizli olmadıkları halde görüşebildikleri oğullarından bir haber alamamaktan büyük acı ve endişe yaşıyor. Anne Emine Akan ve baba İsmail Akan, savcılık ve emniyetten yardım talep ederken gözyaşlarına hakim olamadılar. Bir anne olarak sesinin duyulmasını, oğlunun güvenli bir şekilde dönmesini istiyoruz diyen anne, borçlar nedeniyle zor dönemlerden geçtiğini ve bir telefonla bile haber almayı arzuladığını ifade etti.
Akan ailesinin iddiasına göre Muhammet, Adana’da arkadaşı A.B. ile giyim mağazası açtı; ancak işler kötüye gidince A.B.’nin tefeciden borç aldığı ve bu borçlar yüzünden Muhammet’in sorumlu tutulduğu ileri sürülüyor. Yaşanan baskılar nedeniyle Muhammet’in ortadan kaybolduğu iddia ediliyor. Anne ve baba, oğullarının bir buçuk yıldır telefon veya mesaj alamamış olmasının derin bir endişe kaynağı olduğunu dile getiriyor.
“Bir telefon açsın, ‘anne ben iyiyim’ desin” diyen anne, kaybın hemen ardından televizyon programlarında yaşanan kısa bir iletiyi hatırlatıyor: “Evden kaçmadım, borcum var onun için kaçtım” sözleriyle kendisini umutlandırdığını belirtti. Ancak bugün itibarıyla hiçbir biçimde bilgi alınamadığını söyleyen aile, devlet kurumlarından yardım talep ediyor ve oğullarının sağ olduğuna dair bir işaret görmek istiyor.
Baba İsmail Akan ise kaybolma gününde evlerine gelen alacaklıların, oğlundan alacakları olduğunu söylemeleriyle olayın alevlendiğini aktardı. “Oğlumun bizimle hiçbir derdi olmadı. Ofiste kalıyordu, kıyafet işi yapıyordu.” Şüpheler arasında kalan aile, Muhammet’in ya bir çete tarafından zorlandı veya birine yönlendirildiğini düşünürken, bugüne kadar bir mesaj dahi alamamış olmalarının büyük kırılma noktasını oluşturduğunu belirtti.
Aile, Adana ve Antalya başta olmak üzere pek çok ilde kayıp başvurusunda bulunduklarını ancak şu ana kadar somut bir sonuç alınamadığını söyledi. Oğullarının yaşadığına dair ya da aydınlatıcı bir sonuca ulaşma umudu ile devlet makamlarından hızlı ve etkili bir çalışma talep ediyorlar; aksi halde oğullarının cansız bir haberinin dahi bulunmasını dile getiriyorlar.