Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde tahliye kararı ve iddianamedeki duygusal ifadeler üzerine derinlemesine analiz ve yorumlar.
Yanıltıcı bir dolandırıcılık iddiasının zemininde ilerleyen duruşmada, tutuklu sanıklar Talu çifti ile davanın tutuksuz sanığı Ertan Koç, mahkeme salonunda hazır bulundu. Taraf avukatları ve müştekiler de duruşmada yer aldı. Sanık Kıvanç Talu, savunmasında iddiaların gerçek dışı olduğunu belirterek, “Müşteklerden alınan paralar, reklam projelerinin finansmanı içindi ve proje gelirleri ortaya çıktığında müştekilere ödemeler yapılıyordu” dedi. İşin finans bölümüne kendisinin bakmadığını, fikir üretip markalara reklam yaptığını vurgulayan Talu, dolandırıcılık kastının olmadığını söyledi. Ekonomik krizin etkisiyle ödeme süreçlerinin sekteye uğradığını ifade eden sanık, yurt dışına çıktıktan sonra dolandırıcılıkla ilgili asılsız haberlerin yapılmasından sonra ülkeye dönüp ifade verdiğini kaydetti. Üzerine atılı suçlamayı kabul etmediğini belirtti.
Tutuklu sanık Beril Talu da paraların geri ödenmesi konusundaki niyeti olmadığını savundu. Görüşü alınan cumhuriyet savcısı, sanıkların tutukluluk hallerinin devamını talep etti. Ara kararında mahkeme heyeti, “nitelikli dolandırıcılık” olarak görünen suçun vasıf ve mahiyetinin, basit dolandırıcılık kapsamında değerlendirilebileceğini belirtti. Suçun niteliğinin değişme ihtimali ve tutukluluk süresini dikkate alan heyet, Beril Talu ve Kıvanç Talu’nun tahliye edilmesine karar verdi. Üye hâkim karara karşı şerh düştü.
İDDİANAMEDEN Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Kıvanç ve Beril Talu ile Ertan Koç’un sanık olarak yer aldığı ve 13 kişinin müşteki konumunda bulunduğu belirtiliyor. İddianamede, sanıkların sosyal medya üzerinden kamuoyunun güvenini kazanacak biçimde çeşitli yayınlar yürüttüğü ve bu sayede reklam organizasyonu vaadiyle para topladıkları aktarılıyor. Ayrıca, reklam organizasyonlarının aslında gerçek bir faaliyet içermediği ve dolandırıcılık amacıyla para toplandığı iddia ediliyor. Ponzi sistemi benzeri bir yapı kurulduğu, ilk girenlerin ödemelerinin sonradan gelenlerden alınan para ile yapılmasının hedeflendiği ifade ediliyor.
İddianamede, sanıkların üç kişiyle başlayan bu sistemi, 13 kişiye kadar genişleterek toplamda 3 milyon 17 bin lira üzerinden dolandırıcılık yaptıkları iddia ediliyor. Sanıkların üç veya daha fazla kişi ile birlikte kooperatif veya şirkette hareket eden kişiler üzerinden nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediği ileri sürülüyor. Bu kapsamda sanıkların 58 yıl 6 ay ile 195 yıl arasında hapis cezalarına çarptırılmaları talep ediliyor.