Altın fiyatlarındaki yükselişin gayrimenkul piyasalarına etkilerini ve piyasa trendlerini detaylarıyla inceleyen kapsamlı içerik.
Merkez Bankası’nın resmi blog sayfasında yayımlanan kapsamlı analizde, Eylül 2023 sonrası altın fiyatlarındaki artışın, konut ve otomobil piyasalarında da talep patlamasına neden olduğu açıklandı. Bu durum, ekonomik belirsizlik ve yüksek enflasyon ortamında vatandaşların güvenli liman arayışlarının bir yansıması olarak görülüyor.
Son iki yıl içerisinde altın fiyatlarının dolar bazında yaklaşık %77 oranında yükselmesi, özellikle altın mevduatı yüksek olan şehirlerde emlak fiyatlarının da önemli ölçüde etkilendiğine işaret ediyor. Bu illerde konut fiyatları, diğer bölgelere kıyasla belirgin biçimde farklılaştı ve artış gösterdi.
Yapılan detaylı analizler, özellikle 2023 yılının dördüncü çeyreğinden itibaren altın mevduatı ile konut fiyatları arasında güçlü bir pozitif korelasyon olduğunu ortaya koyuyor. Aynı zamanda otomobil satışlarının da, altın mevduatı yüksek olan il ve ilçelerde artış gösterdiği gözlemlendi. Bu veriler, altının sadece finansal bir araç değil, aynı zamanda talep artırıcı bir unsur olduğunu da gösteriyor.
Vatandaşlar genellikle altını, gayrimenkul alımlarında önemli bir peşinat kaynağı olarak tercih ediyorlar. Bu davranış, altını bir güvenli liman ve değer saklama aracı olarak görmelerinin bir sonucu. Özellikle kredi erişiminde yaşanan güçlükler nedeniyle, altından gayrimenkule yönelim artış gösteriyor. Hangi bölgelerde fiyat artışlarının daha yoğun olduğunu merak edenler için, uzmanlar, doğu ve güneydoğu illerinde fiyat artışlarının diğer bölgelere kıyasla daha fazla olduğunu belirtiyor.
Merkez Bankası’nın yaptığı incelemeler, altın yatırımının yüksek olduğu şehirlerde konut ve otomobil talebinin özellikle %11 oranında daha fazla artış gösterdiğine işaret ediyor. Bu yüksek oranda fiyat artışlarının, piyasadaki altın yastık altı tutarlarının ve kuyumculuk faaliyetlerinin de etkili olduğu düşünülüyor. Bazı ilçelerde kuyumcular, adeta banka gibi faaliyet gösteriyor ve vatandaşlar altınlarını burada emanet veya yatırımlarını gerçekleştiriyorlar.
Bu durum, piyasada oldukça yaygın ve çeşitli alternatifler sunuyor. İnsanlar, altınlarını sadece evde tutmak yerine kuyumcularda emanet veya depo olarak kullanabiliyorlar. Ancak bu uygulamalarda da dikkat edilmesi gereken olumsuz örnekler olabiliyor, bu nedenle temkinli olmakta fayda var. Kredi kullanımı ise sınırlı seviyelerde ve bankaların verdiği krediler de yüksek tutarlarda değil; örneğin, 5 milyon TL tutarında kredi almak yerine, yaklaşık 500 bin TL civarında kredi kullanımı söz konusu olabiliyor. Bu da, vatandaşların ihtiyaçlarını karşılamada altına yönelmesine neden oluyor.
Kredi faizlerinin düşmesi, finansmanın daha kolay erişilebilir hale gelmesiyle birlikte, altına olan yatırım ilgisini hafifletiyor. Düşük faiz ortamında, vatandaşlar altınlarını bozdurup kredi kullanarak gayrimenkul veya araç alımlarını kolaylaştırıyorlar. Ayrıca, altının yüzde 70’in üzerinde değer kazanması, yatırımcılar açısından büyük avantaj sağladı. Ancak, normalleşme ve piyasa istikrarıyla birlikte altının prim yapması sınırlanabilir. Uzmanlar, şu anda en yüksek ilgi ve yönelimin gayrimenkul ve araç gibi varlıklara olduğunu belirtiyor, çünkü gayrimenkul enflasyona karşı etkili bir koruma sağlıyor.
Türkiye’de özellikle büyükşehirlerde gayrimenkul hareketliliği oldukça yüksek seviyelerde seyrediyor. İstanbul, Ankara ve İzmir gibi metropol şehirler, göç ve talep nedeniyle oldukça hareketli. Nisan ayı ise, gayrimenkul piyasasında olumlu bir grafik sergileyerek, vatandaşların güvenli liman olarak gördüğü bu sektördeki canlılığı gösteriyor. Bu bölgelerde gayrimenkul yatırımlarına olan talep, ekonomik gelişmelere paralel olarak devam ediyor.
Fiyat artışlarının bölgesel farklılıklar gösterdiği bu dönemde, doğu ve güneydoğu illerinde fiyatların, diğer bölgelere göre daha yüksek olduğu gözlemleniyor. Bu bölgelerdeki ekonomik ve sosyal gelişmeler, gayrimenkul piyasasında önemli ölçüde fiyat artışına neden oluyor. Bu bölgelerdeki artışlar, genel piyasa hareketliliğine de ışık tutuyor.
Merkez Bankası’nın araştırmasına göre, yüksek altın mevduatına sahip illerde konut ve otomobil fiyatları, diğer bölgelere kıyasla %11 oranında daha fazla artış gösteriyor. Bu durum, piyasalarda altının yatırım ve talep açısından önemli bir araç olduğunu net biçimde ortaya koyuyor. Ayrıca, kuyumculuk faaliyetlerinin de finansal sistemdeki yerini güçlendirdiği ve vatandaşların altın yatırımlarını hem emanet hem de saklama yöntemiyle değerlendirdiği görülüyor.
Mevcut ekonomik koşullarda, altın ve gayrimenkul yatırımlarında yoğun bir yönelim söz konusu. İnsanlar, bankalara olan güvenin azalması ve enflasyona karşı korunma ihtiyacıyla, altını tercih ediyor. Bu tercihin sonuçları ise, özellikle doğu ve güneydoğu illerinde, fiyat artışlarını tetikliyor. Uzmanlar, önümüzdeki dönemde, kredi faizlerinin düşmesi ve ekonomik istikrarın sağlanmasıyla, gayrimenkul ve diğer varlıklara olan talebin daha da artmasını bekliyor.