Akkuyu Nükleer Santrali’nde üniteler için devam eden çalışmalar ve Dördüncü Ünite sevk aşamasıyla enerji güvenliği ve gelişmeleri keşfedin.
Rusya’da düzenlenen Dünya Nükleer Haftası kapsamında gazetecilere konuşan Akkuyu Nükleer A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Anton Dedusenko, sahada dört güç ünitesinde eşzamanlı ilerlemenin sürdüğünü ve özellikle birinci güç ünitesinin devreye alınmasına odaklanıldığını belirtti. Şimdiye kadar yaklaşık 2 bin Türk firmasının proje kapsamında tedarikçi ya da yüklenici olarak görev aldığını ifade eden Dedusenko, beton karışımlarından donatı çeliğine, metal yapılardan kablo ürünlerine kadar pek çok malzemenin yerli üretimle karşılandığını vurguladı.
Türk şirketlerinin nükleer sektördeki yüksek standartlara uyum sağladığını belirten Dedusenko, yalnız Akkuyu ile sınırlı kalmayıp Macaristan’daki Paks-2 ve Mısır’daki El-Dabaa projelerinde de Türk firmalarının aktif rol aldığını kaydetti. Dört güç ünitesinin faaliyete geçmesi hâlinde santralin yıllık yaklaşık 35 milyar kilovatsaat elektriği üretmesi ve Türkiye’nin toplam elektrik ihtiyacının yüzde 10’unu tek başına karşılaması hedefleniyor; bu miktarın İstanbul’un yıllık enerji tüketimine eşdeğer olduğu belirtildi.
Dördüncü ünite programı kapsamında Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin dördüncü ünitesine ait reaktör basınç kabının Türkiye’ye sevk süreci de başlatıldı. Moskova’dan canlı olarak izlenen sevk sırasında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Zafer Demircan ile Rosatom Genel Müdürü Aleksei Likhachev hazır bulundu. Demircan, Akkuyu NGS’nin Türkiye’nin barışçıl nükleer gelişiminin dönüm noktası olduğuna işaret ederek, 1. Güç Ünitesi’nden ilk enerjiyi 2026 yılı içinde üretmeyi hedeflediklerini, tüm ünitelerin 2028’e kadar tam kapasiteyle faaliyete geçmesinin planlandığını açıkladı. Ayrıca Akkuyu NGS ile elektrik üretiminin yüzde 10’luk katkı sağlayacağı ve yıllık karbon emisyonunun yaklaşık 35 milyon ton azaltılacağı vurgulandı.