Adalet Bakanı Tunç: Avrupa Konseyi ve Göç Gerçeğiyle Türkiye’nin perspektifi üzerine derin analiz ve güvenilir değerlendirme.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Strazburg’da yapılan Avrupa Konseyi Adalet Bakanları Konferansı’nına katılarak konuşmasında, bu yıl konferansın İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin kabul yıl dönümüne denk gelmesinin anlamlı olduğunu vurguladı. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 75. yılı ve bu belgenin kurduğu standartların, temel hak ve özgürlüklerin korunmasında öncü bir rol oynadığını belirtti.
Türkiye’nin Konsey’in kurucu üyelerinden biri olduğunu hatırlatan Tunç, Konsey’in dayanışmasına ve ortak ilkelerinin korunmasına verdiği önemi dile getirerek, yerleşik değerleri güçlendirme yönündeki çalışmalarına devam edeceklerini ifade etti. Göç meselesinin yerel bir sorun olmaktan çıkıp küresel bir sorumluluk olduğuna dikkat çekti; savaşlar, terör, yoksulluk, iklim krizi ve devlet otoritelerinin zayıflaması nedeniyle milyonlarca insanın evlerinden ayrılmak zorunda kaldığını belirtti.
“İSLAM KARŞITLIĞI VAHİM BOYUTLARA ULAŞTI” ifadesini öne çıkaran Tunç, bu gerçeklik karşısında ülkelerin tek tek alacağı önlemlerin yetersiz kalacağını; uluslararası dayanışmanın, hak ve hukukun ortak çıkarlarının güçlenmesini gerektirdiğini kaydetti. Göçmen karşıtlığı, ırkçılık ve yabancı düşmanlığına karşı Avrupa Konseyi üyesi devletlerin ortak duruş sergilemesini ve göçü insani boyutuyla ele almalarını istedi.
Türkiye’nin Avrupa’nın ve insanlığın yükünü omuzladığını vurgulayan Tunç, Suriye iç savaşının ardından oluşan büyük göç hareketinin en çok Türkiye’yi etkilediğini söyledi. Ülkenin yaklaşık son 13 yılda 4 milyona yakın sığınmacıya ev sahipliği yaptığını ve uluslararası koruma hukukunun gerekliliklerini titizlikle yerine getirdiğini belirtti. Geçici koruma kapsamında Suriyelilere geniş bir haklar yelpazesi sunulduğunu hatırlattı ve Türkiye’nin mültecilerin geri gönderilmemesi ilkesine bağlı kaldığını, sınır güvenliğini sağlarken insani yükümlülüklerinden taviz vermediğini ifade etti.
ÜLKEMİZ İNSAN HAKLARINA BAĞLILIĞINI KARARLILIKLA SÜRDÜRECEKTİR ifadesiyle sözlerini sürdüren Bakan, Türkiye’nin sadece kendi coğrafyası için değil, Avrupa’nın güvenliği ve istikrarı için de kritik bir rol üstlendiğini belirtti. Ancak göç konusunun tek başına çözülebilecek bir mesele olmadığını, adil paylaşım, dayanışma ve ortak sorumluluğun artık kaçınılmaz bir ihtiyaç olduğunu vurguladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğinde Türkiye’nin göç politikalarını insan hakları odaklı bir çerçevede sürdürmeyi sürdüreceğini ifade etti; Avrupa’nın güvenliği ve insan hakları düzeninin birbirine alternatif değil, karşılıklı güçlendiren unsurlar olduğuna dikkat çekti.