Acil servis yoğunluğu ve gereksiz başvurulara ilişkin güncel değerlendirme; çözümler, sağlık sistemi etkileri ve bireysel bilinç yükseltme önerileri.

Acil tıp alanında çalışanlar, günde binlerce hastanın başvurusunu değerlendiriyor. Türkiye Acil Tıp Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Mustafa Çalık, bugün yaklaşık 4 bine yakın acil tıp uzmanı, 1800 asistan ve 300’e yakın akademisyenin bu alanda görev yaptığını belirtiyor.
Günlük hasta sayısı: Türkiye genelinde acil servislere yılda yaklaşık 200 milyon başvuru kaydediliyor. Bu başvuruların yaklaşık %70’inin acil kapsamına tamamen girmediği bilgisi paylaşılıyor. Ağırlığı oluşturan tablo ise, “Bir serum takılsın, rahatlayayım” düşüncesiyle gelen hastalar oluyor. Acil servisler serum dağıtım noktası değil; burası, gerçek acil ihtiyaçlara odaklanılması gereken birimdir.
Gün içindeki hasta dağılımı: Yerde 1300-1400 arası hasta ortalamayla başvuruyor. Kışın enfeksiyonlar arttıkça bu sayı 2600-2700’lere yükseliyor; bunlardan 300-400’ü serum talep ediyor. Bu talep, hem insan gücü hem de malzeme açısından karşılanması güç bir tablo yaratıyor. Eğer bir hap almak, bol sıvı tüketmek ve dinlenmek yeterliyse, acil servise gelmek gereksizdir. Serum bir mucize değildir.
Koşullara göre acil durum sınıflandırması: Yıllık başvuru sayısı yaklaşık 200 milyon olan acil servislerde, başvuruların %65-70’i Yeşil Alan olarak sınıflandırılırken %35-40’ı Sarı Alan ve %1-2’si ise Kırmızı Alan olarak değerlendirilmektedir. Bu dağılım, acile gelen hastaların gerçek acil ihtiyaç sahibi olup olmadıklarına dair önemli ipuçları sunmaktadır.