ABD ve İsrail ilişkilerindeki son gelişmeler, Trump ve Netanyahu arasındaki gerilimi detaylarıyla inceliyoruz. Güncel ve kapsamlı analizler burada.
İsrail medyası, ABD Başkanı Donald Trump’ın, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’ya karşı duyduğu hayal kırıklığını ve sabrının tükendiğini açıkça dile getirdi. Özellikle İran ile nükleer müzakerelerin yeniden başlaması, Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz’ın görevden alınması ve Yemen’deki Husilerle gerçekleştirilen ateşkes anlaşması, bu gerilimin göstergeleri olarak gösterildi. Bu gelişmeler, Trump ile Netanyahu arasındaki ilişkilerin ciddi bir sınava girdiğine işaret ediyor.
İsrail Ordu Radyosu muhabiri Yanir Cozin, ABD Başkanı Donald Trump’ın, Netanyahu ile iletişimi kesme kararı aldığını ve bu kararın, Trump’ın Netanyahu’nun politikalarına duyduğu güvensizlik ve manipüle edilme endişeleri nedeniyle alındığını bildirdi. Cozin, X hesabındaki paylaşımında, İsrailli bir yetkiliye dayanarak, Trump’ın Netanyahu ile ilişkisini sonlandırma kararını açıkladı. Yetkili, Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer’in, Cumhuriyetçi senatörlere karşı Trump’ın tavrını eleştirmesi ve Netanyahu’nun kendisini manipüle ettiği yönündeki iddiaların, bu kararda etkili olduğunu belirtti.
İsrailli yetkili, Trump’ın çevresindekilere, Netanyahu’nun kendisini manipüle ettiğine dair ciddi şüpheler olduğunu ve Trump’ın “enayi” ve “kendiyle oynanan biri” olma korkusunun, onun Netanyahu ile ilişkisini koparmasına neden olduğunu ifade etti. Cozin, bu durumun, ABD ile İsrail arasındaki ilişkinin kötüleşmesinin temel nedenlerinden biri olduğunu vurguladı. Ayrıca, Tel Aviv yönetiminin İran ve Husiler konusunda somut bir plan ve takvim sunamaması, bu gerilimin artmasına yol açtı. Gazze konusunda da hükümetin net bir öneri getirememesi, ilişkilerin daha da bozulmasına zemin hazırladı.
Israel Hayom gazetesinden analizci Ariel Kahane, ABD Başkanı Trump’ın, Netanyahu’ya olan hayal kırıklığı nedeniyle Orta Doğu’da Netanyahu’suz ilerlemeye karar verdiğini belirtti. Kahane, Trump’ın Netanyahu ve yakın çevresinin, Ulusal Güvenlik Danışmanı Waltz’ı İran’a saldırmaya zorlamaya çalışırken gösterdikleri tepkiden öfkelendiğini ve sabrının sona erdiğini aktardı. Trump’ın özellikle Suudi Arabistan ile ilgili önemli stratejik adımlar üzerinde çalıştığını ve Yemen’deki Husilerle varılan ateşkese de bu öfkenin yansıdığını söyledi.
Umman Dışişleri Bakanı Badr el-Busaidi, ABD ve Yemen’deki Husiler arasında Kızıldeniz ile Babu’l Mendeb Boğazı’nda saldırılara son verilmesine yönelik kalıcı bir ateşkes sağlandığını duyurdu. Trump, bu anlaşmayı memnuniyetle karşılayarak, “Husiler artık savaşmak istemediklerini açıkladılar. Biz de saldırıları durduruyoruz ve onların teslim olduğunu kabul ediyoruz” şeklinde ifadeler kullandı. İsrail devlet televizyonu KAN’a konuşan İsrailli yetkililer, Trump’ın bu açıklamasının, Tel Aviv yönetiminde büyük bir şaşkınlık ve endişe yarattığını belirtti. Netanyahu ise, Yemen’e yönelik saldırıların devam edeceğini ifade etti.
İsrail’in önde gelen gazetelerinden Israel Hayom, Trump ile Netanyahu arasındaki ilişkinin ciddi anlamda zarar gördüğüne dair analizler yaptı. Gazeteye göre, Husilerle varılan ateşkes ve ABD’nin İran ile yeni bir nükleer anlaşma konusunda yaptığı girişimler, İsrail ile ABD arasında ciddi bir koordinasyon ve güven sorunu ortaya çıkardığını gösteriyor. Ravid’e göre, Trump’ın Netanyahu’yu pek önemsememesi ve onun görüşlerini dikkate almaması, ilişkilerin kopma noktasına geldiğini kanıtlıyor. İsrail’in, İran ve Gazze konularında ABD ile ortak hareket etme kabiliyetinin azaldığı ve bu durumun, bölgesel dengeleri olumsuz etkilediği ortaya çıktı.
ABD’nin Husilerle yapılan ateşkes, bölgedeki tansiyonu düşürmek adına önemli bir adım olsa da, İsrail ve bölge ülkeleri tarafından dikkatle izleniyor. Yetkililer, Trump’ın İran ile yeni bir anlaşma yapma konusunda gösterdiği kararlılık ve Netanyahu’nun bu gelişmeler karşısındaki sessizliğinin, bölgesel istikrarı olumsuz etkileyebileceği uyarısında bulundu. Bu gelişmeler, bölgesel güç dengelerini yeniden şekillendirecek önemli adımlar olarak görülüyor.