AB-Türkiye İş Zirvesi’nde Bolat’tan Gümrük Birliği Modernizasyonu ve Stratejik Öneriler

Brüksel’de düzenlenen AB-Türkiye İş Zirvesi kapsamında DEİK ve EBS işbirliğiyle açılan konuşmada, küresel ticaretin giderek belirsizleştiğine dikkat çekildi. Küresel piyasalarda artan korumacılık ve yoğunlaşan rekabet karşısında Türkiye-AB ortaklığının oynadığı kritik rol üzerinde duruldu. Bakan Mehdi Bolat, Türkiye-AB ilişkilerinin bu zor dönemde ne kadar önemli olduğuna vurgu yaptı ve ikili ticaretin dinamiklerine ilişkin çarpıcı rakamlar paylaştı.

Bazı anahtar noktalar arasında, AB’nin Türkiye için en büyük ticaret ortağı konumunun sürmesi ve Türkiye’nin AB’nin beşinci büyük ticaret ortağı olması öne çıktı. Geçen yıl kaydedilen yaklaşık 220 milyar dolarlık ikili ticaret hacmi bu yıl sonuna kadar yaklaşık 230 milyar dolara yaklaşabileceğini işaret etti. Bolat, Türkiye’nin AB’ye yaptığı ihracatın geçen yıl 109 milyar dolara ulaştığını ve toplam mal ihracatının %41’ini AB’ye yönlendirdiğini aktardı.

Avrupalı ortaklardan gelen yatırımların kritik önemine dikkat çekilerek Türkiye’nin AB’de üretim ve tedarik zincirleri açısından stratejik bir odağı sürdürdüğü belirtildi. Türkiye’deki AB şirketlerinin yaklaşık 1,2 milyon kişiye istihdam sağladığı ve AB’nin ihracat zincirlerinde hayati rol oynadığı ifade edildi. Ülkedeki Avrupa yatırımlarının öncelikli bir odak olarak ele alınması gerektiği vurgulandı.

Bolat, Türkiye’nin Avrupa yatırımlarına yönelik mevzuatın iyileştirilmesi gerektiğini belirterek, yabancı yatırımcıların Türkiye’deki faaliyetlerini desteklemenin stratejik önemi üzerinde durdu. Türkiye’nin savunma alanındaki ileri kapasitesi de dikkat çekilerek, NATO müttefiki olarak Avrupa güvenliğine katkıların artırılması gerektiği ifade edildi. Bu bağlamda, SAFE kapsamında ortak tedarik projelerine savunma sanayisinin entegrasyonu yoluyla Avrupa’ya güvenlik ve dayanıklılık kazandırmanın hedeflendiği kaydedildi.

Bolat, Türkiye-AB Yüksek Düzeyli Ticaret Diyaloğu’nun güncellenen Gümrük Birliği için stratejik bir temel oluşturduğunu söyledi. Diyalogun ticaret sorunlarını ele almak ve ortak hedefler doğrultusunda ilerlemek konusunda önemli bir platform sağladığı belirtildi. Ayrıca AB Komisyonu ile Gümrük Birliği’nin modernizasyonu müzakerelerinin başlatılması yönündeki çabaların her iki taraf için de elzem olduğuna vurgu yapıldı.

Gümrük Birliği’nin 1995’te kurulduğunu hatırlatan Bolat, küresel ticaretin değişen dinamikleri nedeniyle güncellenmesinin sadece ekonomik bütünleşmeyi güçlendirmekle kalmayacağını; adil ve öngörülebilir bir ticaret ortamı sağlamada da kritik bir adım olduğunu ifade etti. Taraflar arasındaki diyalogun, yeni kapsama alanlarıyla hizmetler, dijital ticaret ve yeşil dönüşümü de kapsayacak şekilde genişletilmesi için gerekli adımların atılması gerektiğini belirtti.

Vize uygulamaları ve kara taşımacılığındaki kotalar konusuna da değinen Bolat, mevcut engellerin Gümrük Birliği’nin uygulanmasını zorlaştırdığını ve Türkiye ile AB arasındaki mal, hizmet ve yatırım akışını sınırladığını belirtti. Güncellemelerin, bu kısıtları aşmaya yönelik çabaları güçlendireceği ve karşılıklı rekabet gücünü artıracağı vurgulandı.

Sonuç olarak, konuşmacılar, Gümrük Birliği’nin modernizasyonunun sadece ekonomik değil, aynı zamanda karşılıklı güven ve işbirliği açısından da kritik olduğuna işaret ettiler. Türkiye’nin AB ile olan bağlarının güçlenmesi için atılacak adımların, yatırımcı dostu bir ortam yaratması ve Avrupa güvenliğine katkı sunması bekleniyor.