Güneşin Karanlığında Kosova ve Sinemanın Sesi: Savaşın Gölgesinde Yeni Perspektifler, insanlığın direnişi ve umut dolu sinema anlarıyla etkileyici bir yolculuk.
Bosna Savaşı’na tanıklık etmiş bir isim olan Gökhan Tunalıgil, Türkiye’de edebiyat ve sinema aracılığıyla Balkanlar’da yaşanan katliamların sesi olmaya devam ediyor. Dört yıl önce Haktan Özkan ile birlikte imza attığı “Saklı Yüzler: Bosna” adlı belgesel/sinema projesiyle savaş suçlularının durumunu ve yaşamlarına nasıl devam ettiklerini gündeme taşıyan ekip, şimdi Kosova’yı konu alan ve ilk filmin devamı niteliğinde olan “Güneşin Karanlığında Kosova” ile seyirciyle buluşuyor. Film, Gökhan Tunalıgil’in yazdığı aynı adlı kitaptan uyarlanmış olup Haktan Özkan’ın yönetmenliğini sürdürüyor; senaryoyu Ayhan Tunalıgil kaleme alıyor.
Hikâye, Kosova’da yeniden savaş çıkarmaya çalışan tehditlere karşı Boşnak ajanlar Mirsad ile çocukluk arkadaşı Haris; ayrıca Kosova İstihbarat Şefi Ayser arasındaki ihanet ağını ortaya çıkarmaya çalışıyor. Film, Kosova, Türkiye, Sırbistan ve Bosna-Hersek’te çekildi. Başrollerde ilk filmdeki gibi Gökhan Tunalıgil, Ayhan Krüezi ve Ebru Taşçı yer alırken, Ali Düşenkalkar’ın yanında Kosovalı sanatçı Sonay Buş da kadroya katılıyor.
“Güneşin Karanlığında Kosova” hem savaşa tanıklık eden bir bakış açısını yansıtıyor hem de Türkiye’de yaşayan Balkan göçmeninin içten bakışını aktarıyor. Filmde geçmişte yaşananlar ile bugün halen yarım kalan hesaplaşmaların altında yatan nedeni, dünyanın hâlâ benzer tavrı sergilemesi olarak özetleyen bir mesaj taşıyor. Ancak senaryo, klişe iyi/kötü karakterler ve televizyon estetiğiyle birleşince, filmin iyi niyetinin etkisi sınırlı kalıyor. Kadın kahramanlara geniş yer verilmesi ise filmin olumlu yönlerinden biri olarak öne çıkıyor.
Eğer üçüncü bir film daha gelecekse, televizyon dizisi formatına yönelmenin emek kaybını azaltacağı ve niyeti daha net ortaya koyacağı düşüncesi öne sürülüyor.
Vizyonda onlar da var
“The Canterville Ghost”: Oscar Wilde’ın 1887 tarihli ilk öyküsünden uyarlanan bu yapım, animasyon formatında karşımıza çıkıyor. Amerikalı bir ailenin Canterville Şatosu’na taşınmasıyla başlayan öyküde, uzun süredir hayalet olan Sir Simon de Canterville’in korku dolu oyunları, ailenin direnen tavrı karşısında sarsılıyor. Yönetmenler Kim Burdon ve Robert Chandler, seslendirme kadrosunda Stephen Fry ve Freddie Highmore’u buluşturuyor.
“The Conjuring 4”: The Conjuring evreninin dokuzuncu filmi olan bu yapımda, Ed ve Lorraine Warren çiftinin maceraları kaldıkları yerden devam ediyor. Michael Chaves’in yönetmenliğini üstlendiği filmde, Wilson ve Farmiga çifti yeniden canlandırdığı paranormal vakada, karanlık güçlerle yüzleşmeye devam ediyor.