5 ayda 40 kilo verip, 15 yıl boyunca bu hastalıktan habersiz yaşamanın hikayesi; motivasyon ve içten düşüşlerle dolu bir dönüşüm yolculuğu.
Ankara’da yaşayan, doğuştan çölyak hastası Sami Doğu Şimşek, glutenli beslenenlerin yol açtığı karın ağrıları nedeniyle küçük yaşlardan beri hastanelere başvurdu; ancak erken bir tanı konulamadı. 15 yaşında 118 kiloya ulaşan Şimşek, iki yıl önce Ankara Bilkent Şehir Hastanesi Çocuk Gastroenteroloji bölümünde çölyak tanısı alıp diyete geçti. Bu süre zarfında glutenli beslenmeyi bırakarak 5 ay içinde 40 kilo vererek 78 kiloya indi.
ÇÖLYAK HASTALIĞI TOPLUMDA 200'DE 1 ifadesiyle hastalığın yaygınlığına değinen Ankara Bilkent Şehir Hastanesi Çocuk Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Şamil Hızlı, hastalığın antikorlarının bağırsaklarda yapısal hasara yol açtığını vurguluyor. Türkiye’de çölyak sıklığı konusunda bir farkındalık olduğunu ancak tanı konulan hasta sayısının bu orana göre düşük olduğunu belirtiyor. Hızlı, çocuklarda belirtileri iki başlık altında ele alıyor: klasik belirtiler karın şişliği, ishal, kilo almama/kayıbı, bulantı ve karın ağrısı gibi bulgular; ayrıca yürüyüş bozuklukları gibi farklı tablolar da görülebiliyor. Çölyak hastalığının başlamadan erken tanının önemli olduğuna dikkati çekiyor: “Erken tanı konulduğunda tüm şikayetler büyük ölçüde çözülebilir; büyüme ve gelişme gerilikleri düzelir, böylece çocuk çok daha konforlu bir hayata kavuşur.”
“SIKI BİR DİYET UYGULANMASI GEREKİYOR” adlı bölümde, hastalığın çocuklarda karın ağrısının gazla ilişkilendirilmesi gibi yaygın batıl inançları aşması gerektiğine değiniliyor. Prof. Dr. Hızlı, 15 yaşına kadar tanı konamamış olan bu vakada önce gaz sorununun çölyak ile ilişkilendirilmesi gerektiğini, ardından endoskopiyle doğrulanan tanı ile diyetin başladığını ifade ediyor. Diyet sürecinde tüm şikayetlerin önemli oranda azaldığını, erken tanının büyüme ve gelişmeyi olumlu yönde etkilediğini vurguluyor. Türkiye’de Sağlık Bakanlığı’nın 5 yıllık programlar ve destekler ile çölyak hastalarının yaşam konforunu artırmaya çalıştığını belirtiyor.
“DİYETE BAŞLAYINCA BAĞIŞIKLIK SİSTEMİM DE GÜÇLENDİ” başlıklı bölümde, Sami Doğu Şimşek’in 15 yaşına kadar kan testlerinde fark edilmesi olmayan hastalığına değiniliyor. Başlarda yemek yemekte zorluk yaşayan Şimşek, glutenli ürünlere ulaşmanın zorluğu ve yüksek maliyetler nedeniyle yaşamını sıkı bir planla sürdürmek zorunda kaldığını belirtiyor. Diyete geçiş sonrası yalnız kilo değil, bağışıklık sistemi de güçlenmiş durumda: “Artık çok sık hastalanmıyorum.” Sami, glutensiz ürünlere ulaşmanın günlük yaşamda karşılaştığı zorlukları şöyle özetliyor: marketteki glutenfree reyonlarının varlığı önemli olsa da maliyetler yüksektir; dışarıda yemek bulmak ise her zaman kolay değildir. Genelde kendi yemeğimi yanımda taşıyorum, çünkü güvenilir glutenfree seçeneklerini bulmak bazen güçleşebiliyor.
(DHA)