15 Temmuz şehit ailelerinin yürek burkan anıları ve direniş hikayelerini anlatan duygusal ve etkileyici içerik. Tamamen Türkçe, kısa ve anlamlı.
Türkiye, 15 Temmuz hain darbe girişiminin üzerinden dokuz yıl geçmesine rağmen, hafızalarda ve yüreklerde derin izler bırakan bu kara geceyi her yıl büyük bir gurur ve hüzünle anmaya devam ediyor. Bu olaylarda hayatını kaybeden 251 şehidin ve iki binden fazla gazinin hikayeleri, milletimizin birlik ve beraberlik ruhunun en güçlü göstergelerinden biri olmaya devam ediyor.
Bu özel günlerde, o geceyi yaşayan ve ailesini kaybeden kahraman kadınlardan biri olan Vahide Şefkatlioğlu’nun duygusal ve ilham verici anlatımı, milletimizin direniş ve vatan sevgisinin en güzel yansımasıdır. Eşini ve bacağını kaybeden, ama yılmadan, yeniden ayağa kalkmayı başaran bu asil kadın, milli mücadele ruhunun simgelerinden biri olmuştur.
“Elleriğimizde bayrak, ağızlarımızda tekbir, içimizde ise yalnızca Allah’a olan inancımız vardı.” diyerek söze başlayan Şefkatlioğlu, o geceyi şöyle anlatıyor:
“15 Temmuz akşamı, eşimin 15 günlük bir tatili vardı. Kendisi ev işlerini severek yapar, çocuklarıyla vakit geçirmeyi çok arzulardı. O gün birlikte alışverişe çıkmıştık. Ben asla cesur biri değilim, hep korkak sayılırım. Çok küçük olaylarda bile elim titrer, bayılırım. O gece oğlum, eşim ve ben dışarı çıkmıştık. Çıkarken, karşı komşumun sohbet ettiğini görüp içimde bir huzursuzluk hissettim. Hemen bağırmışım onlara, ‘Ülke gidiyor elden, siz burada ne yapıyorsunuz?’ diye. O anlarda dualar ediyordum, insanlar tekbir sesleriyle meydanlara akın ediyordu. Ellerimizde sadece bayraklar ve tekbir getiriyorduk. O gece, iman gücümüz ve milletimizin birlik ruhu bizim en büyük silahımızdı.”
“Eşimle aynı tankın altında kalarak ezilmekten büyük bir şanslılık hissettim. O gece, eşim ve ben bariyerlerin önüne geçtik. Eşime, ‘Sen üstten geç, ben alttan geçeyim’ teklifinde bulundum. Ancak tanklar o kadar hızlı ve acımasızdı ki, hiç görmeden üzerimizden geçti. O anlarda şuurumu kaybetmedim, sadece ‘Allah’ diyordum. Bir yakınımın, ‘Eğer ambulansı beklersek, ablanın iki bacağı kopabilir ve kan kaybından ölebilir’ dediğini duydum. Beni bir arabaya koyduklarını ve o sırada hiç acı hissetmediğimi hatırlıyorum. Elime iğne battığında bile acı duymadım, çünkü Allah’ın lütfu ve iman gücümüz bizi ayakta tuttu. O gece, şehitlik ve gazilik benim için en büyük makamlar. Uyandığımda ilk sorduğum şey, ‘Vatan kurtuldu mu?’ oldu. Evet, milletimiz o gece vatanını korudu ve bizler de şehitlerimizle gururlandık.”
“Eşimin şehit olduğunu öğrendiğimde, ‘Yapacak bir şeyim kalmadı, hayat benim için bitti’ diye düşünmüştüm,” diyor Şefkatlioğlu. “Ancak hayat, onun ardından gerçekten başlamış. O günden sonra, çocuklarımı toplamak ve hayata tutunmak çok zor oldu. Eşim olmadan yemek yemek ve hayatta ayakta durmak imkansızdı. Hala tedavi görüyorum ve ülkemizdeki modern hastanelerin imkanlarından çok memnunum. Ankara’daki rehabilitasyon merkezimiz ve askeri hastanemiz gerçekten mükemmel. Her şey detaylı ve özenli bir şekilde ilgileniyorlar.”
O geceyi yaşayan ve tankı kullanan darbeci askerlerin isimleri arasında, oğlunun adı gibi Ömer’i öğrendiğinde büyük bir üzüntü yaşadığını da ekliyor. “O geceyi anlatırken, o tankı kullananların ve darbecilerin isimlerini öğrenmek, içimde derin bir acı ve hayal kırıklığı oluşturdu,” diyor.
“Kapımı çalan olmadığında içim biraz sarsılıyor,” diyen Şefkatlioğlu, “Eşimin şehit olduğunu öğrendiğimde, ‘Yapacak bir şeyim kalmadı’ diye düşündüm. Ama aslında hayat, onun ardından yeni bir başlangıçtı. Çocuklarımı babasız büyütmek, hayata tutunmak ve ülkemize hizmet etmek en büyük dileğim. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, ülkemizin her köşesinde büyük gelişmeler oluyor. Bütün bunlar, bizim millet olarak ne kadar güçlü ve dayanıklı olduğumuzu gösteriyor. Ben de tedavi ve rehabilitasyon sürecindeyim ve her gün şükrederek, vatanımıza olan sevgiyle hayata tutunuyorum. Bu vatan için, bayrak için, milletimiz için canını feda eden tüm şehitlerimizi ve gazilerimizi rahmetle anıyorum. Allah, tüm gazilerimize ve şehitlerimizin ailelerine sabır ve metanet versin.”