Türkiye’nin İnsanlık Vizyonu: Barış ve Adalet için yeni ufuklar. Küresel dayanışma, eşit haklar ve sürdürülebilir gelecek için ilham veren bir yol haritası.

Yalçın, Dünya İnsan Hakları Günü vesilesiyle düzenlenen törende Türkiye’nin insan hakları alanında kaydettiği ilerlemeyi ve ülkedeki huzur ile istikrarı vurguladı. Türkiye’nin 23 yıllık AK Parti iktidarı döneminde insan hakları konusundaki dönüşümünü ve bu sürecin bugün ufuklarda küresel bir insanlık vizyonu ile birleştiğini ifade etti. Cumhurbaşkanı öncülüğünde Türkiye’nin, Kafkaslar’dan Akdeniz’e, Balkanlar’dan Afrika’ya kadar insanlığın yanında duran güçlü bir aktör haline geldiğini söyledi. Karabağ’da Azerbaycan bayrağının özgürce dalgalanması ve Kafkaslar’da kalıcı barış umudunun doğması gibi gelişmelerin, Türkiye’nin adalet ve kardeşlik odaklı tutumunun somut sonuçları olduğuna işaret etti.
Yalçın, Libya’da çatışmanın etkilerini azaltma yönündeki çabaların başarıya ulaşmasında Türkiye’nin meşruiyet ilkesine verdiği önem ve dostlarına duyduğu güvenin belirleyici olduğunu belirtti. Ukrayna savaşı sırasında Afrika’ya tahıl sevkiyatının sürdürülebilirliğini sağlayan girişimlerin, Türkiye’nin insani değerlere dayalı diyalog ve tarafsız yaklaşımından kaynaklandığını vurguladı. Etiyopya ve Somali’nin Ankara’da imzaladığı barış anlaşmaları, Türkiye’nin uluslararası saygı ve ilgi çekmesinin bir sonucudur. Suriye’nin özgürlüğüne kavuşması ve iç savaşın son bulması da, Türkiye’nin on üç yıl boyunca Suriyeli komşularına gösterdiği destek sayesinde mümkün oldu.
TÜRKİYE, GAZZE’NİN SESİ VE NEFESİ OLDU ifadesiyle, Türkiye’nin bölgesel işbirliğini güçlendirme ve New York’taki çok uluslu görüşmeleri tek bir masa etrafında birleştirme konusundaki kritik rolünü hatırlattı. Gazze’nin insani ve diplomatik meselelerdeki temsil gücünün Türk yürütmeleriyle pekiştiğini belirten Yalçın, ateşkes müzakerelerinde Türkiye’nin koordinasyonundaki dayanışmanınGazzelilere güven verdiğini kaydetti. Türkiye’nin Gazze’nin güvenliğini sürdürme ve bağımsız Filistin Devleti’nin tanınması için desteğini sürdüreceğini ifade etti.
Yalçın, güven diplomasisinin üç temel sütununu şu sözlerle özetledi: Türkiye’nin niyeti, Türkiye’nin sözü ve Türkiye’nin gücü. Dünyadaki aktörler, Erdoğan’ın sözüne güven duyarlar; Türkiye’nin insani değerler çerçevesinde hareket ettiğini bilirler; ve Türkiye’nin dostlarını zor zamanlarda destekleyebilecek kapasiteye sahip olduğunun farkındadırlar. Bu üç unsur, Türkiye’nin küresel alanda güven tesis eden bir güç olduğunu gösterir. Sayın Cumhurbaşkanı’nın özüne, sözüne ve gücüne duyulan güvenin artırılması için gösterdiği çaba, gurur verici bir Türkiye’yi adım adım inşa etmektedir.
İnsani ve diplomatik zaferlerin arkasında, insanlık için daha adil bir dünya vizyonunu taşıyan bir Türkiye bulunmaktadır. İnsanlık için güçlü Türkiye hedefinde, öncülüğünüz altında yılmadan çalışarak, daha adil bir dünya ve daha güçlü bir Türkiye için kararlı bir şekilde ilerleyeceğimize dair sözümüzü yineliyoruz.