İzmir olayında gözaltıdan adli sürece uzanan süreçte gelişmeleri, savunma hakları ve davaların seyrini özetleyen kapsamlı bir bakış.

Bayraklı’da yaşayan Aslıhan Sinem Çiçek, 26 Temmuz 2022’de iş görüşmesi için Bornova’da bulunduğu sırada kayboldu. Babasının polise başvurusuyla başlayan süreçte, Aslıhan’ın Ege Üniversitesi Hastanesi’nde tedavi gördüğü ve sonrasında yaşamını yitirdiği belirlendi. Olayın darbe etkileri hızla polisi harekete geçirdi ve soruşturmada şüpheli olarak Burak Kaya gözaltına alındı. Kaya’nın emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilmesiyle tutuklanması, Gasp suçunu kapsayan iddiaları da gündeme taşıdı.
İçerisinde bulunduğu analizler, Aslıhan Çiçek’in beyaz renkli hafif ticari araçla görüldüğü son anları incelemeye yöneltti. Polis, aracın geçtiği noktaları tespit ederken Cem Acar’a ulaşarak operasyon başlattı ve şüpheliyi gözaltına aldı. Adliyeye sevk edilen Acar, adli kontrol kapsamında serbest bırakıldı ve evine elektronik kelepçe takıldı; konutundan çıkmama ve yurt dışına çıkış yasağı da konuldu. Kuzeni D.A. da adli kontrol şartıyla serbest kaldı. Ayrıca Kaya için yapılan Adli Tıp raporu, uyuşturucu madde kullanımı yönünde bulgu verince gelişmeler hız kazandı. Kaya, 27 Ekim’de yurt dışına çıkış yasağı konularak tahliye edildi; ancak daha sonra başka bir suçtan hüküm giyerek yeniden cezaevine gönderildi.
İDDİANAMEDE HAPSİYATLAR VE SUÇLAR Olayla ilgili hazırlanan iddianame, Cem Acar için Nitelikli cinsel saldırı ve Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından 19 yıla kadar hapis talep ederken, Burak Kaya için Yağma suçundan 15 yıla kadar hapis istemi içeriyordu. Soruşturmada olası kastla öldürme açısından bir değerlendirme yapılmasına ilişkin kararlar da alındı.
İzmir 11. Ağır Ceza Mahkemesi, başlangıçta kamu davasının açılmasına yer olmadığına dair kararı yeniden ele alarak, sanık Acar hakkında yeniden soruşturma ve dava açılmasına olanak tanımak üzere bir bildirimde bulundu. Çiçek ailesinin talebiyle, sanıkların kasten öldürme suçundan da yargılanması için başvuru yapıldı ve KYOK olarak değerlendirilen kararlar kaldırıldı. Polis ekipleri, Cem Acar’ı tekrar gözaltına aldı ve tutuklama süreci bu noktada ilerledi.
İDDİANAMEDEKİ DETAYLAR Ek iddianamede, Acar’ın Aslıhan’ı Bornova’daki arkadaşlarının bulunduğu bölgede araçla aldığı ve bu süreçte Çiçek’in uyuşturucu etkisi altında olmadığının belirtildiği ifade edildi. Acar’ın önce iş yerine götürdüğü Acar’ın ardından Seyirtepe’ye götürdüğü ve burada Çiçek’e uyuşturucu verdiği anlatıldı. Akşam vakti, Çiçek’in evinde fenalaştığı ve ardından otobanda koşarken polis tarafından bulunduğu, hastanede yaşamını yitirdiği belirtildi. Sağlık ekiplerine haber vermemenin, ölümle sonuçlanan eylemi engelleyebilecekken bunu yapmadığı ve uyuşturucu madde kullanımı nedeniyle ölüm arasında doğrudan illiyet bağı bulunduğu vurgulandı.
İRADE VE CEZALAR Mahkeme sürecinde Acar’a karşı kasten öldürme suçundan müebbet ve uyuşturucu madde ticareti suçundan en az 10 yıl hapis cezası talep edildi. Dava mevcut dosyayla birleştirilirken, Kovuşturmaya yer yok kararının kaldırılmasıyla süreç genişledi.
KIZIMIN YASINI TUTAMADIM Anne Remziye Çiçek, üç yıl süren adalet mücadelelerinin sonunda kararın alınmasıyla bir nebze de olsa teselli bulduğunu belirtti. “Kızımın mezarı başında haksız yere gecenleri en ağır cezalarla hesap verecekler” diyen anne, süreci destekleyen Kadın Cinayetleri Durduracağız Platformu ve avukatına teşekkürlerini iletti. Çiçek ailesi, benzer davaların da emsal teşkil etmesini temenni ediyor ve tüm sanıkların hak ettikleri cezayı almalarını istiyor.