DOLAR
42,5472
EURO
49,5940
ALTIN
5.732,93
BIST
11.189,50
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Hafif Yağmurlu
10°C
İstanbul
10°C
Hafif Yağmurlu
Çarşamba Çok Bulutlu
12°C
Perşembe Hafif Yağmurlu
13°C
Cuma Açık
13°C
Cumartesi Az Bulutlu
13°C

Deyrizor ve Çevresi: Güvenli Yolculuklar, Petrol Üretimi ve Siyasi Gündem

Deyrizor ve çevresi: güvenli yolculuklar, petrol üretimi ve güncel siyasi gündem hakkında kapsamlı bilgiler.

Deyrizor ve Çevresi: Güvenli Yolculuklar, Petrol Üretimi ve Siyasi Gündem
09.12.2025 07:51
A+
A-

Çölün sert patikasında ilerlerken Deyrizor’a yol alırken gece yolculuklarından kaçınıyoruz; bölgede zaman zaman DAEŞ artığı grupların eylemlerine karşı güvenli rotalar tercih ediliyor. 2019 yılında el-Bağuz’da aldığı yenilgi sonrası bölge, tarihsel olarak süregelen çatışmaların gölgesinde kaldı. Deyrizor, petrol kuyuları ve stratejik konumu nedeniyle uzun süredir ABD, İran ve Rusya arasındaki hesaplaşmanın merkezi oldu. Şehirdeki Osmanlı dönemi yapıları, camiler, kiliseler ve Fırat üzerindeki köprüler savaşın etkisiyle zarar gördü. Devrimden sonra sakinleşen kent, YPG ile Suriye hükümeti arasındaki olası bir anlaşmazlığın etkilerini hangi yönde taşıyacağını merakla bekliyor.

Güçlü petrol üretimine devam Tayem Petrol Sahası, DAEŞ kontrolü altındayken zarar gördü; ancak bölgenin en kritik kaynaklarından biri olan saha, rejim ve diğer aktörler için hâlâ önemli bir gelir kapısı. Günlük yaklaşık 2 bin varillik üretimiyle bölgede kilit konumunu sürdürmeye devam ediyor. Ebu Kamal, Suriye-Irak hattının kilit noktası olarak öne çıkıyor; sınır kapısı ticarete açılarak iki ülke arasında ticaret ve gümrük anlaşmaları imzalandı. Yıllarca DAEŞ ve İranlı milislerin hakimiyetinde olan bu bölge, güvenliğin en üst düzeyde tutulduğu alanlar arasında sayılıyor.

‘Güzel günler yaşadık’ Türkiye’den gelen insanlar ve Türkçe konuşan ziyaretçiler Suriye’nin farklı noktalarında karşılaşılıyor. Ürdün sınırında Ankara kökenli bir aileyle sohbet ettim, Palmira’da İzmir’den dönüş yapan çocukları futbol oynarken fotoğrafladım, Irak sınırında Gaziantep’te uzun süre yaşamış insanlar ile sohbet ettim. Herkes Türkiye’ye teşekkür ediyor ve bana içten sıcaklıkla yaklaştı. Deyrizor’un merkezinde terzi dükkanı işleten Muhammed Veli ve ailesi de altı ay önce Şanlıurfa’dan dönmüş. Veli, “Türkiye’de çok güzel günler yaşadık. Altı sene sonra 73 kişi olarak geri döndük. Burası bizim vatanımız. Zorluklar var ama ülkemizi seviyoruz, hep birlikte başaracağız” diyor.

Halep’in özlemi ve yeniden inşa süreci Halep, eski günlerini arıyor; ticaretin merkezi olan şehir, yok edilen sanayi bölgesinin yeniden canlanmasını bekliyor. Halep Kalesi çevresi hareketli; kale önünde fotoğraf çektirenler ve çevre şehirlerden gelen ziyaretçiler dikkat çekiyor. Türkçe konuşanların sayısı Arapça konuşanlardan her zaman ön planda. Bursa’dan gelen Medine Neccar, Halep Kalesi önünde kartal poz verirken “Türkiye’de sekiz yıl kaldım, orası ikinci vatanım oldu. Rejim yıkılınca ülkemde yeni bir gelecek kuracağız” diyor. Balon satan Ahmet Mustafa da Gaziantep’ten geldiğini ve Türkiye’de beş yıl kaldığını belirtiyor. Kalenin yanında, Halep’in yeniden inşası için düzenlenen yardım etkinlikleri sürüyor.

Bir başka tehdit: İsrail Son bir yılda 800 kilometrekarelik Suriye toprağı, rejimin yıkımının ardından artçı baskılarla karşılaşıyor. Şam’ın batı kırsalına doğru ilerlerken mihmandarım bölgede yaşayan halkla sohbet ediyor; bazı köyler İsrail işgali altında ve her an bir çatışma riski taşıyor. Bölge halkı diken üstünde yaşıyor. Şam’ın güneyindeki kırsalda şimdiye kadar 19 ayrı noktada İsrail askerlerinin konuşlandığı belirtiliyor. Beyt Cin köyüne giden yol, İsrail’in önceki gece gerçekleştirdiği saldırıların etkilerini taşıyor; köylüler geceyi atlatmaya çalışırken, helikopter ve top atışlarıyla gelen saldırıda birkaç asker yaralanıyor. Köylüler, güvenli alanlara çocukları ve kadınları yönlendiriyor. Gece nöbetleriyle bölgenin güvenliğini sağlama çabası, Beyt Cin halkının günlük yaşamının bir parçası haline geldi.

Kilisede Gazze ve Suriye için dua Kalamun Dağı eteklerindeki Mar Musa Manastırı, savaşın izlerini taşımasına rağmen kapılarını yeniden açtı. “Kartal yuvası” konumundaki manastıra 360 basamakla ulaşılıyor. M.S. 7. yüzyıldan kalan Süryani Katolik Kilisesi, DAEŞ’in yağmasıyla zarar gördü ve 2013 yılında İtalyan Peder Paolo Dall’Oglio’nun kaybı sonrası kapandı. 2015’te yeniden gündeme gelen manastır, şimdi barış için dua eden topluluklara ev sahipliği yapıyor. Pazar ayininde Gazze, Sudan ve Suriye için dualar eden Peder Cihad Yousef, “Barış ve yardıma ihtiyacı olan herkes için dua ediyoruz; Suriye’deki tüm azınlıklar barış içinde yaşasın” diyor.

‘Kürtler olarak çözümü sadece Şam’da arıyoruz’ Afrin’de Bağımsız Kürt Rabıtası Başkanı Abdulaziz Temo ile yapılan konuşmada, SGD/YPG’nin Fırat’ın doğusunu işgal ettiği iddia ediliyor. Temo, Suriye Kürt Ulusal Konseyi ve PYD’nin Kandil tarafından yönetildiğini, her iki oluşumun da kendi gizli planlarını taşıdıklarını savunuyor. “Kürtler olarak tek temsilciler değiller; biz Suriye vatandaşlarıyız. Kürtler çözümü sadece Şam’da aramalı. Yüz binlerce Kürt, YPG’nin tehdidi nedeniyle evlerine dönemeyebiliyor. Bölgeye müdahale sürerse yalnız Arap aşiretleri değil, Fırat’ın doğusunda yaşayan Kürtler de ayaklanabilir.”

Barrack’tan kutlama ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, Beşşar Esed rejiminin devrilmesinin birinci yıl dönümünde yayımladığı mesajla tüm Suriyelileri kutladı. Barrack, X platformundaki paylaşımında “Sünni, Alevi, Kürt, Hristiyan, Dürzi, Arap, Türkmen, Çerkes ve bu toprakları yurt olarak bilen herkes için bugün ortak bir umut doğdu. Barış, birlik ve refah için yeni bir şans. Gelecek hepimizin olsun” ifadelerini kullandı.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.